Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Son Yazılar
    • Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç
    • Ramazan Risalesi
    • Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman
    • Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri
    • Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir
    • Keşif ve Keramet – Ali SÖZER
    • Tevessül ve İbni Teymiyye ‘ ye Dair
    • Tevessül Konusunda Doğru Tavır
    Facebook
    Haznevi.net
    • Ana Sayfa
    • Haznevi Ekolü
    • Şeyh Muhammed Haznevi
    • Şeyh Muhammed Muta
    • İSLAM
    • ENGLISH
    • İletişim
    Haznevi.net
    You are at:Home»İmam Malik»Büyük Günah İşleyenler Hakkındaki Görüşleri

    Büyük Günah İşleyenler Hakkındaki Görüşleri

    0
    By admin on 23 Şubat 2016 İmam Malik

    7- Murcie´nin Görüşü, Mâlik´in Dedikleri:

    İmam Mâlik çağında, büyük günah meselesi müslümanlar arasında bütün şiddetiyte tartışma konusu idi.Daha önce bu yüzden Hariciler Hz, Ali´ye (Allah ondan razı olsun) karşı çıkmışlar, müslüman cemaatından ayrılmışlardı. Emeviler çağında da, bu mesele müslümanlardan bir çoğunun zihnini kurcalamaya devam etti. Hariciler, günah işleyen kimseyi kafir saymaz ancak ibaz atar, kafir değil de, küfran-ı nimet etmiş, nimet kafiri sayarlar. İmam Mâlik ile aynı çağda yaşayan Vâsıl b. Atâ başta olmak üzere Mutezile Fırkasına göreyse, büyük günah işleyen, mü´minle kafir arasında bir mertebededir, ebedi cehen­nemde kalır, meğer ki tevbei nasûh ile tevbe etmiş ola; o zaman Alan bağışlar. Mutezile ona imandan çıkmış sayarlar, ancak onu fâsık müs­lüman derler. Hasan Basrî´ye göre büyük günah işleyen münafıktır. Müslüman olduğunu söylemiştir, fakat İslam kalbine girmemiştir. Çünkü amel, kalbde olana delalet eder. Mürcie Fırkası mü´min sayar, Al­lah´ın onu affetmesi umulur. Allah´ın rahmeti çok geniştir, herşeyi kap­sar, dilerse de günahı miktarı azap eder. Aşırıcı bir kısmı ise, iman olduktan sonra isyan zarar vermez, derler. Nasıl ki küfürle tâ´at fayda vermezse bu aşırı grup, ibâhiyeci olup günah kapısını ardına kadar açmışlar, dini hükümleri ortadan kaldırmışlar, dini hükümsüz bırakmış­lardır, her şeyi mubah kılmışlar.

    Müslümanların çoğuna göre, büyük günah işleyen fâsık mü´mindir. Allah dilerse onu bağışlar, dilerse azap eder. İmam A´zam Ebû H*nif m ve başkaları bu görüştedirler. Bu yüzden o, Mürciecılikle itham bile olunmuştur. Şehristânî, o, ehli sünnet Mürcie´sindendir, der.

    Bize göre İmam Mâlİk´de bu görüştedir.Rivayete göre Ebû Hani­fe´nin oğlu Hammad, büyük günah işleyen hakkındaki babasının görü­şünü İmam Mâlik´e anlatmış, o da bunu beğenerek bunda beis yoktur, demiş. Kadı lyad, Medârik´te şöyle nakleder:

    «Duydum ki Ebû Hanife´nin oğlu İmam Mâlik´e şöyle dedi: Benim bir görüşüm var onu sana arzetmek istiyorum. Eğer onu iyi bulursan onda^devam ederim, eğer kötü bulursan, vazgeçerim. Biz günahtan ötürü kimseyi kafir saymıyoruz. Günah işleyenlerde müslümandırlar.» Rivayete göre İmam Mâlik şöyle dedi: «Bir kul Allah´a şirk koşmaksızın ne kadar günah işlese, eğer günah ahvalinden kurtulursa umarım ki, Firdevsin üst katında olur. Günah kulla Rabbi arasındadır. Kul, Rabbin-den ümidi kesmedikçe, Rabbinden ümidi kesmek kişiyi cehenneme sürükler.»

    Görüldüğü üzere Mâlik´e göre, büyük günah sahibi, günahtan vazgeçer ve,tevbe ederse, Allah´ın onu bağışlaması ümidi vardır. Eğer nasuh tevbesi yaparsa, cennete girer ve Firdevs´in en üst derecesinde okir. Şu da var ki günah kul ile Rabbi arasında olmalı ve isyan edip günahı aşikare işlememeli. O zaman bağış umulur, Allah´tan ümidi kesenler, sapık inançları olanlardır.

    Bununla beraber o, Mürcie ile araya bir sed çekmektedir. Çünki Mürcie´den öyleleri var ki, kuru bir itikad imanını kâfi görüyorlar, imanla ma´siyet zarar vermez diyorlar, af için tevbeyi dahi şart koşmuyorlar. Ne kadarbüyük olursa olsun, günahı küçümsüyorlar. Onlar hakkında şöyle demektedir: «Mürcie hatalıdır, onlar büyük büyük laflar ediyorlar. Kabe´yi yaksâ bile, her kötülüğü yapsa, diyorlar» İmam Mâlik´e bunlar hakkında ne dersin, denildi. Şu cevabı verdi: «Allah Teala buyurmuştur ki: Eğer tevbe ederler, namazı kılarlarsa, zekatı verirlerse, onlar dinde

    kardeşinizdirler.»

    Görülüyor ki, büyük günah işleyenler hakkında fukahanın görüşleri birdir, en azından birbirine yakındır. Büyük günahı küçüksemiyorlar, Allah´ın rahmetini de menetmiyortar.

    8- Kur´an Mahlûk mu Meselesi:

    Ca´d b. Dirhem, Kur´an mahlûktur meselesini ortaya attı.´ Cehm b. Safvân´da bunu söyledi. Kaderiyye ve Mu´tezi Ie bunu benimsediler. Bunu müslümanlar arasında yaymaya başladılar. Buna kail olmakta, dinde aykırı bir cihet yoktur. Çünki onun, herşeyin yaratıcısı olan ve herşeyi bilen Allah´ın mahlûku olması, hakim olan Allah´ın indirmesine mani değildir, onda hiçbir batıl bulunmaz. Fakat Selef-i Salih´e uyan mü´min, onların kurcalamadığı meselelere karışmaz, bu gibi şeyler peşine düşmek dalâletine, akide bozulmasına sebep olma­sından korkar. Kur´an mahluktur, sözünü yayanlar, Allah Teâlâ´dan kelam sıfatını nef´i ediyorlar, sözde onu mahluklarına benzemekten tenzih ediyorlarmış!

    İki taraf birbirine karşı çıktı. Selef-i Salih´in yolundan ayrılmaktan korkanlar, Kur´an mahlûktur diyenler hakkında suizanna düştüler. Böyle demekle Kur´an-ı Kerim´in, Allah tarafından indirilmesini inkar etmek istiyorlar sandılar. Selefciler bu konuya dalmadılar, bunu karıştı­ranı sapık saydılar. Ebû Hanife´nin bu konuya girmekten çekindiği söylenir. İmam Mâlik´de onun görüşündedir, o da bu konuya karış­maktan kaçındı. Şöyle demiştir: «Kur´an, Allah kelamıdır. Kur´an mah­lûktur diyen kimseye dayak atılır ve tevbe edinceye kadar hapis olunur.»

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    admin

    Related Posts

    Giriş

    Hayatı ve Çağı

    Halifelerle, Devlet Adamlarıyla Alakası

    Leave A Reply Cancel Reply

    • Son Eklenenler
    • Çok Okunanlar
    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    4 Haziran 2016

    Ramazan Risalesi

    16 Mayıs 2016

    Tasavvuf Risalesi – Bediüzzaman

    20 Nisan 2016

    Bir Bilgi Kaynağı Olarak Tasavvufta Keşfin Değeri

    18 Nisan 2016

    Şer’i Delil Karşısında Keşf ve İlham İddiası Geçersizdir

    20 Mart 2017

    Bir Geleneği Olmak Mahmud Erol Kılıç

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Vasiyetleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh İzzeddin Hazretlerinin Hayatı ve Yolunun Özellikleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Alaaddin Hazretlerinin Dilinden Şeyh Ahmed Haznevi Hazretleri

    7 Temmuz 2015

    Şeyh Hazretin Sözlerinden Seçmeler

    • İslam Kültürü
    17 Kasım 2015

    Abid-Arif

    17 Kasım 2015

    Adak

    17 Kasım 2015

    Adet-i İlahiyye-İstidrac-Mucize

    17 Kasım 2015

    Ağlamak

    17 Kasım 2015

    Ahiret Yolculuğu

    • Haznevi Ekolü
    9 Temmuz 2015

    Allah İsmi Celili İle Zikretmek

    9 Temmuz 2015

    İnşirah Suresi ve Manevi Hayatımız

    9 Temmuz 2015

    Kuran-ı Kerim´de Zikir ve Tasavvuf Yolu

    9 Temmuz 2015

    Vesile Takva Cihad ve Tasavvuf

    8 Temmuz 2015

    Haznevi Mürşidlerine Genel Bir Bakış

    • Şeyh Muhammed Muta
    18 Şubat 2016

    Gerçek Muhabbet

    18 Şubat 2016

    Sünnetin Önemi ve İttiba

    17 Şubat 2016

    12 Rebiülevvel

    15 Şubat 2016

    Allah (c.c.) ve Rasulünü (sav.) Yüceltmenin Hakikatı

    15 Şubat 2016

    Müminlerin Hangisi Daha Akıllıdır ?

    Latest Reviews
    Etiket Bulutu
    abdest ahiret Allah bayram namazı cemaat cuma duası cuma namazı dua edep ehli sünnet ezan fitre gece namazı hac haram hatim hayrı istemek haznevi hilal imam iman irfan islam itikaf kuran musibet namaz niyaz orucun önemi oruç pişmanlık ramazan ramazana veda ramazan ayının büyüklüğü sadaka secde tasavvuf teravih tevbe teyemmüm tövbe umre yakarış yalvarış zekat
    Recent tabs widget still need to be configured! Add tabs, add a title, and select type for each tab in widgets area.
    © 2015 Haznevi.net

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.