– Allah Rasûlü bir gazadan döndü. Mescide girerek iki rekât namaz kıldı. Seferden her geldiğinde mescide girerek iki rekât namaz kılmak hoşuna giderdi. Sonra Hz. Fatıma’nın halini sorar, sonra zevcelerine giderdi. Bir ara seferden geldi. Hanımlarının evlerine gitmeden önce Hz. Fatıma’nın yanına vardı. Fatıma onu kapıda karşıladı. Onun yüzünü (bir rivayete göre ağzını), gözlerini öpüyor ve ağlıyordu. Rasûl-ü Ekrem
“Niçin ağlıyorsun ” diye sorunca Hz. Fatıma
“Ey Allah’ın Rasûlü! Seni rengin solmuş ve elbiselerin çürümüş olarak görüyorum. Bundan dolayı ağlıyorum” dedi. Resûl-ü Ekrem ona
“Ey Fatıma! Ağlama, Cenabı Hak senin babanı öyle bir işle vazifelendirmiştir ki yeryüzünde çamurdan yapılmış hiçbir ev, kıldan yapılmış hiçbir çadır ve hiçbir otağ kalmayacaktır ki Allah o işle oraya ya izzeti veya zilleti sokacaktır. Öyle ki gecenin vardığı gibi o noktaya varacaktır”[1]
——————————————————————————–
[1] Tabarani, Ebu Nuaym, Hilye; Hakim, (Ebu Sa’lebe el-Kuşeni’den) Kenz’ul-Ummal, 1/77; Heysemi, 8/262; Hakim, 3/55 (Heysemi rivayetin senedindeki Yezid b. Sinan’ın zayıf olduğunu, Hakim ise hadisin sahih olduğunu ama Buhari Müslim’in rivayet etmediğini söylemektedir. Zehebi ise Yezid b. Sinan’ın İmam Ahmed tarafından tezyif edildiğini bildirmektedir.)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/47-48.