İstihsan
Bir şeyi güzel saymak ve güzel sanmaktır. Fıkıh usulünde “Zahiren kıyası bırakıp insanların ihtiyacına daha uygun olanı almakdır.” Diğer bir ifade ile: “Kolaylık için güç olanı terk etmek ve herkesin alışık olduğu işlerde, din yönünden bir müsaadeye bağlı, kolaylık tarafını arayıp benimsemek demektir. Burada İstihsan´dan maksad, çok gerekli ve çok güzel bir takım dinî meseleleri açıklamaktır.”
Dinimizin güzel gördüğü ve müstahab saydığı şeylerden her birine Müstahsen denir. Bunun karşıtı da “Gayr-i müstahsen” dir.
Kerahiyet
Lûgat anlamı bakımından, zahmet, meşakkat, şiddet ve bir şeyi fena görmektir. Din deyiminde ise, yapılmaması daha iyi olan bir şeyin terk edilmeyip yapılması demektir. Buna “Kerahet”de denir. (Mükelleflerin İşleri Bölümüne bakılsın.)
Hazer
Lûgat anlamı bakımından engellemek demektir. Mahzur yerinde kullanılır ki, yasak anlamındadır. Din yönünden yapılması yasak olan şeylere denir. Çoğulu “Mahzurat”dır.
İbaha
Mübah kılmak, bir şeyin yapılmasını ve yapılmamasını eşit tutup caiz görmektir. Bir şeyin yapılmasına verilen izin, bir ibahadır. Bir yemekten bir kimsenin yemesine yetkili zatın verdiği izine de “İbaha” denir. (Mükelleflerin İşleri Bölümüne Bakılsın.)
Zühd
Birşeyden yüz çevirmek ve kaçınmak anlamındadır. Dünyaya yönelmeyip ibadet ve hayır işleri ile fazla uğraşmak demektir.
Vera
Harama düşmek korkusu ile şüpheli şeylerden kaçinmak demektir. Buna “Takva ve ittika”da denir. Vera ve takva sahibine de “Müteverri´ ve Müttakî” denir.
Mat´umat
Yenen ve içilip tadılan şeylere denir. Her yenen şeye “Taam” denir. Bunun çoğulu “Et´ime”dir.
Meşrubat
İçilen sıvı şeylerdir. Lûgat´ta her içilen sıvıya “şarab” denilir. Bunun çoğulu “Eşribe”dir. Din deyiminde ise şarab, sarhoşluk veren herhangi bir sıvı demektir. “Hamr” denilen içkiye de “Şarab” dene gelmiştir.(Helal, haram, mübah ve mekruh tabirleri için “Mükellefin İşleri” bölümüne bakabilirsiniz.)