17- Hem Fıkıh Alîmi Hem de Hadis Alimi:
İmam Mâlik hakkındaki araştırmalarımızın birinci maksadı, onun fıkhını ve fıkıhtaki yerini anlamaktır. Onun için bahsimizin bu bölümünde hem hadis alimi hem de fıkıh alimi olan İmam Mâlik´i inceleyeceğiz. O zaman hadis ilmi, fıkıh ilminden henüz tamamiyle ayrılmış değildi, ikisi -karışıktı. Fakih, hükümlerini aldığı hadisi rivayet eder, böylece o rivayeti ile r^adis alimi olurdu, çıkardığı, aldığı hüküm itibariyle de fakih olurdu. Ancak bazılarının fıkıh ve fetva yönü galip olurdu. Bazılarının da rivayet yönü üstün gelirdi. Böylece tedricen fıkıh, hadisten ayrılmaya başladı. Kendini Kur´an ve hadisten hüküm çıkarmaya veren kimse, fakih . rivayetin sahih olup olmadığını rivayetlerini araştıran kimse de hadis alimi sayıldı.. İmam Mâlik zamanında bu çizgi tam olarak belirlenip ayrılmamıştı. Fakih, aynı zamanda hadis alimiydi. Bu her iki niteliği kendine, hem de eşit surette toplayan, İmam Mâlik´ten başka alim bulamazsın. O, hafız olan bir hadis alimidir. Hadislerin kabulü için, ravilerinin mertebelere ayrılmasını ilk ortaya atan odur. Rivayet olunanların metnini de bir araştırıcı ve eleştirici gibi incelemiştir. Bunun yanı sıra o, hicret yurdu olan Medine-i Münevvere´nin fıkıhda ve fetvada imamıdır. Onun fıkhını dinlemek, ona mesele sorup fetva almak için, her taraftan akın akın gelirlerdi. Hadis alimi Mâliki, onun ikinci aslı, delili olan sünnet bahsinde öğreneceğiz.
18- Onun Fıkhını Anlatan İki Kaynak: Kitapları, Talebeleri:
Biz madem ki, İmam Mâlik´in fıkhını öğrenmek istiyoruz, öyleyse fimizde fıkıh malzemesi bulunsun ki, onlardan onun ictihatdaki yolunu,. istinbat usulünü, fetva vermiş olduğu fıkıh meselelerinin neler olduğunu görelim, bunların derecelerini biielim. Fakat, sözümüzün baştnda da dediğimiz gibi, biz bu çalışmayı yaparken, onun usulünü tesbit ve tedvin etmiş olduğunu bir eseri elimizde yok. Ancak Muvatta´da onun usul ve metodunu icmalen beyan etmiş olduğu bazı ibareleri var. Bir de talebeleri ve çağdaşları tarafından rivayet olunan bir takım sözleri mevcut. Fakat bunlar, onun usulünü anlamak ve öğrenmek için kafi değildir. Onun için, mezhebinin, fukahasının istinbat etmiş oldukları fer´i meselelere, bunların işaret ettiği muhtelif meselelere başvuracağız ve bunu yaparken ondan naklolunan ibarelerle Muvatta´ın işaret ettiklerini ölçeceğiz. Onun fıkhına ait fürü´ mes´eleleri bize iki yolla gelmiştir:
1- Başta Muvatta olmak üzere yazmış olduğu kitapları. Muvat-ta, her ne kadar bir hadis kitabı ise de, aynı zamanda bir fıkıh kitabı olup Mâlik´in fıkha ait meselelerini ihtiva etmektedir. O zaten fıkıh tertibine göre sıralanmıştır. O İmam Mâlik´in fıkıh ve hadis ilmini haber veren en doğru kitaptır.
2- Muhtelif meselelere dair talebelerinin nakletmiş olduğu görüşleri, İmam Mâlik´in Hicaz´da, Mısır´da, Kuzey Afrika´da, Endülüs ´de talebeleri vardı. Onun sağlığında daha da uzak memleketlere dağılmışlardı. Onun fetvalarını, meselelerini oralarda yayıyorlardı. Onları ondan bellemişler ve kaydetmişlerdi. O, talebesini bundan me-netmezdi, onların nakline de pek haris değildi. Bu fetvalar toplandı, yazıldı, onlara göre meseleler tahric olundu. Kitaplarından sonra, onun fıkhını anlamak için bunlar ikinci kaynaktır.
” Şimdi kısaca kaynaktan söz edelim. Önce kitaplarını bilelim. Ona nisbeti sahih olanlar hangisidir, bu konuda ulema ne demiştir. Sonra da onun ilmini nakleden talebesini tanıyalım.