Hz. Peygamber’in Benî Amr ve Benî Muharib Kabilelerini İslâm’a Davet Etmesi – Rasûl-ü Ekrem peygamber olduktan sonra üç sene gizli çalıştı, ortaya çıkmadı. Dördüncü senede dâvâsını ilan etti. On sene durmadan davasını Mekke’de neşrediyordu. Hac mevsiminde hacıların konaklarını ziyaret ediyor, Ukkâz, Mecenne ve Zu’l-Mecaz panayırlarında rabbinin risaletini tebliğ edebilmesi için onları kendisine yardımcı olmaya davet ediyordu. Bunun karşılığında onlara cennet vardı. Fakat onlardan hiç kimsenin ona yardım ettiği görülmedi. Hatta Rasûl-ü Ekrem kabileleri soruyor, kabile kabile konakladıkları yerleri araştırıyordu. Böylece Benî Âmir b. Sa’sa’a kabilesine vardı. Benî Âmir’den gördüğü eziyeti hiç kimseden görmemişti. Onların yanından ayrıldı. Onu taş yağmuruna tuttular.…
Yazar: admin
– Rabia b. Ubbad şöyle anlatıyor: Rasûlullah’ı cahiliye döneminde Zü’l-Mecaz panayırında gördüm. Şöyle bağırıyordu: ‘Ey insanlar! Lâilâheillallah deyiniz, kurtulunuz!’ Halk onun etrafını sarmıştı. Arkasında yüzü parlak, gözleri şaşı, iki tane saç örgüsü bulunan birisi vardı. O da şöyle sesleniyordu: ‘Bu kişi dinini değiştirmiştir, yalancıdır!’ Hz. Peygamber nereye giderse, hangi noktaya doğru yönelirse o da oraya doğru gidiyordu. Bunun kim olduğunu sordum. Bana bu adamın Hz. Peygamber’in amcası Ebu Leheb olduğunu söylediler.[1] – Târık b. Abdullah şöyle anlatıyor: “Zü’l-Mecaz panayırında bulunuyordum. Genç bir kişi geçti. Sırtında kırmızı bir cübbe vardı. Şöyle diyordu: ‘Ey insanlar! Lâilâheillallah deyiniz, kurtulunuz!’ Arkasında da bir kişi…
(Rasûlullah’ın Fatıma’ya, halası Safiye’ye ve diğer akrabalarına söyledikleri) – “En yakın aşiretini uyar!” ayeti indiğinde Hz. Peygamber hemen harekete geçti ve ‘Ey Muhammed’in kızı Fatıma, ey Abdulmuttalib’in kızı Safiye, ey Abdulmuttalib oğulları! Allah’ın hakkından hiçbir şeyi size vermeye gücüm yetmez. Malımdan dilediğinizi isteyiniz’ buyurdu”[1] ——————————————————————————– [1] İmam Ahmed (Hz. Aişe’den); Müslim Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/94. Hz. Peygamber’in Akrabaları ve Ev Halkını İslâm’a Davet Etmek Maksadıyla Yemeğe Çağırması – “En yakın aşiretini uyar!” ayeti geldiğinde Hz. Peygamber, ehli beytinden olanları bir araya getirdi. Sayıları otuzdu. Yediler, içtiler. Hz. Peygamber onlara: “Hanginiz benim dinimin gereklerini yerine getirmeyi, sözlerimi dinlemeyi…
Hicret Yolculuğu Esnasında Halkı İslâm’a Davet Etmesi – İbn Saad babası Sa’d’ın şöyle dediğini anlatıyor: Hz. Peygamber, beraberinde Ebubekir olduğu halde, bize geldi. Ebu Bekir’in daha önce emzirilmek üzere bize bıraktığı kızı yanımızdaydı. Hz. Peygamber en kısa yoldan Medine’ye gitmek istiyordu. Ben ona: ‘İşte Rekube’nin şu deresi var ya! Oradan gidiniz! Orada Eslem kabilesinden iki hırsız vardır. Onlara el-Muhanan denilir. İstersen onların yanından gideriz’ dedim. Hz. Peygamber kendilerini onların yanından götürmemi istedi. Biz onları görünceye kadar yola devam ettik. Onlara yaklaştığımız zaman birisi diğerine: Bu, Yemenli kişidir, diyordu. Hz. Peygamber onları İslâm’a davet etti ve İslâm’ı kendilerine anlattı. İkisi de…
– Ebu Talib vefat ettiği zaman Hz. Peygamber yaya olarak Taif’e gitti. Onları İslâm’a davet etti. Fakat İslâm’ı kabul etmediler. Hz. Peygamber geri döndü. Bir ağacın gölgesinde, iki rekât namaz kıldıktan sonra şunları söyledi: “Ey Allah’ım! Zayıflığımı, halkın gözündeki kıymetsizliğimi sana şikâyet ediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi. Acaba beni kime bırakıyorsun Benden hoşnud olmayan bir düşmana veya emrimi eline verdiğin bir yakınına mı Eğer sen benim hakkımda öfkeli değilsen, başka hiçbir şeyden perva etmem. Ancak senin afiyetin benim için daha geniştir. Karanlıkları pırıl pırıl parlatan senin o mübarek veçhine sığınıyorum. Zira dünya ve ahiret işleri onun sayesinde düzene girmiştir. Rıza…
Hz. Peygamber Bir Kavme, Onları Allah’a Davet Etmeden Önce Savaş Açmazdı – Hz. Peygamber, bir kavmi dine davet etmezden önce onlarla savaşmazdı.[1] ——————————————————————————– [1] Abdurrezzak (İbn Abbas’tan); Heysemi, V/304; İmam Ahmed; Ebu Ya’la ve Tabarani (bir çok senetle); Kenz II/298; Beyhaki, Sünen IX/107 Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/99. Hz. Peygamber’in Gönderdiği Askerî Birliklere Halkı Güzellikle İslâm’a Davet Etmelerini Emretmesi – Hz. Peygamber bir askerî birlik çıkardığı zaman onlara ‘Halka yumuşak davranınız. Onları Allah’a davet etmezden önce onlara hücum etmeyiniz. Yeryüzünde, isterse çamur ve kerpiçten yapılmış evler, şehirler, köyler olsun; yani ister medeni insanlar isterse göçebe halinde yaşayanlar olsun,…
Rasûlullah’ın Mus’ab b. Umeyr’i Medine’ye göndermesi – “Ensar, peygamberin sözünü dinlediklerinde ve inandıklarında, nefisleri Rasûlullah’ın davetine inandığında peygamberi tasdik ettiler ve ona iman ettiler. Böylece de hayırlara sahip oldular. Hz. Peygamber’e gelecek yılın hac mevsiminde bir araya gelme sözü verdiler ve kavimlerine döndüler. Medine’den Hz. Peygamber’e şu haber geldi: Tarafından bir kişi bize gönder ki halkı Allah’ın kitabına davet etsin. Böyle olursa halkın tabi olması daha kolaylaşır! Bunun üzerine Hz. Peygamber, Abduddar kabilesinden Musab b. Umeyr’i kendilerine gönderdi. Bu zat Medine’ye vardığında Beni Ğanem kabilesinin ileri gelenlerinden Es’ad bin Zürare’ye misafir oldu. Medinelilere hadis nakleder, Kur’an okuturdu. Mus’ab, Said b.…
Rasûlullah’ın Abdurrahman b. Avf’ı Du’metu’l-Cendel’e Davet İçin Göndermesi – Hz. Peygamber, Abdurrahman b. Avf’ı çağırdı: “Hazırlan, ben seni bir askeri birlikle göndereceğim” dedi ve hadisin tamamını zikretti. Bu hadiste şu da vardır: Abdurrahman çıktı ve arkadaşlarına yetişti. Dumetu’l-Cendel’e varıncaya kadar devam ettiler. (Dumetu’l-Cendel Şam ile Medine arasında Tay dağlarına yakın bir kale ve köydür) Abdurrahman, Dumetu’l-Cendel’e girdikten sonra üç gün insanları İslâm’a davet etti. Üçüncü gün Esbag b. Amr el-Kelbi müslüman oldu. Bu kişi hristiyandı ve onların reisi idi. Abdurrahman, Cüheyne kabilesinden ismi Rafi b. Mekis olan bir kişi vasıtasıyla durumu bir mektupla Hz. Peygamber’e bildirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber,…
Hz. Peygamber’in Cerir’i Kelime-i Şehâdete, İman ve Farzlara Davet Etmesi – Cerir b. Abdullah şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber bana ‘Ey Cerir! Buraya niçin geldin ’ dedi. Ben, ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Elinde müslüman olmak için geldim’ dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber sırtıma bir aba attı ve sonra ashabına dönerek ‘Bir kavmin kerimi, önderi, başı size gelirse ona ikramda bulununuz’ dedi. Sonra da ‘Ey Cerir! Seni Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Allah’ın Rasûlü olduğuma şahitlik etmeye davet ediyorum. Allah’a ve son güne, kaderin hayır ve şerrine iman etmeye davet ediyorum. Farz namazı kılıp farz zekâtı vermeye davet ediyorum’ buyurdu. Ben de…
Hz. Peygamber’in, Ashabını Davet Vazifesini Yerine Getirmeye ve Bu Hususta İhtilafa Düşmemeye Teşvik Etmesi ve Onları Dünyanın Dört Bir Köşesine Göndermesi – Hz. Peygamber bir gün sahabelerinin yanına çıkarak şöyle dedi: “Allah beni bütün insanlara rahmet olarak gönderdi. O halde, ey Allah’ın rahmetine mazhar olanlar! Üzerinize düşen görevi yerine getiriniz. Havarilerin İsa ile ihtilafa düşmeleri gibi ihtilafa düşmeyiniz. İsa, havarilerini şu anda benim sizi davet ettiğim şeylere davet etmişti. Görev yerleri uzak olanlar İsa’nın bu davetinden hoşlanmadı. İsa bu durumu Allah Teâlâ’ya şikâyet etti. Bunun üzerine her biri hangi kavme gitmişse onların dillerini konuşmaya başladılar. Bu defa İsa ‘İşte bu,…