İmam Zeynelabidin (k.s), duaya Allah´a hamd ve sena ile başlar ve şöyle buyururdu: Hamd Allah a ki ilkdir, O´ndan önce bir ilk yoktur; sondur, O´ndan sonra bir son yoktur. Gözler O´nu görmekten, tahayyüller (vehimler) O nu vasfetmekten âcizdir. Kudretiyle dilediği gibi yepyeni bir yaratık meydana getirdi. Sonra onları irade ettiği yola koydu, sevgisi yolunda ilerleyebilmelerini sağladı. Öne geçirdiğini ertelemeye, ertelediğini önce geçirmeye güçleri yetmez. Onlardan her bir ruh için paylaştırılmış belli bir rızk tayin etti. O, birine çok rızk verdi mi kimse onu azaltamaz; birine de az verdi mi kimse onu çoğaltamaz. Sonra onların her biri için vakitlendirilmiş bir ecel,…
Yazar: admin
Hamd Allah a ki, ne kadar büyük olursa olsun hiçbir şey karşısında âciz kalmayan ve ne kadar ince ve zarif olursa olsun hiçbir şeyi gözden kaçırmayan kudretiyle, peygamberi Muhammed -Allah ın salatı ona ve soyuna olsun- ile eski ümmetlere ve geçmiş asırlara değil, bize minnet koydu; böylece bizi ümmetlerin sonuncusu kıldı; inkârcılara karşı bizi tanıklar yaptı ve nimetiyle, az olanlar karşısında sayımızı çoğalttı. Allah ım, o halde vahyinin emini, yaratıklarının seçkini, kullarının arasından seçip beğendiğin, rahmet imamı, hayır önderi ve bereket anahtarı olan Muhammed e salat eyle (derecesini yücelt); nasıl ki o kendini senin işin için adadı; bedenini senin uğruna…
Allah´ım, seni tesbih etmekten bıkmayan, seni kutsamaktan usanmayan, sana ibadet etmekten yorulmayan, emrini imtisalde ciddiyetle çalışıp ihmalkârlık etmeyen, sana olan iştiyaklarından asla gaflete düşmeyen, Arşının taşıyıcılarına; kirpik kırpmadan izninin ve emrinin gelmesini bekleyen, (emrin gelince de) Sur a üfleyerek kabir rehinleri olan baygınları ayıltacak Sur sahibi İsrafil e; indinde şan-şeref sahibi olan, sana itaat ederek yüksek bir yere ulaşan Mikail e; vahyinin emini, gökler ehlinin yanında kendisine itaat edilen, nezdinde saygın olan, katında mukarreb (yakınlaştırılmış) olan Cebrail e; perdeler meleklerine müvekkel olan Ruh a (bir melek) ve senin emrinden olan Ruh a (bir başka melek) salat eyle. Onlardan alttaki, göklerinin…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Allah ım, yeryüzü ehlinden peygamberlere tabi olanları; düşmanlar yalanlamalarıyla peygamberlere karşı çıktıkları zaman peygamberleri gıyaben (kalben) doğrulayanları; iman hakikatleriyle onlara gönül verenleri; Adem den Muhammed e -Allah ın salat ve selamı ona ve soyuna olsun- kadar her asır ve zamanda o asrın insanları için delil olarak gönderdiğin hidayet imamlarına, takva ehlinin önderlerine -hepsine selam olsun- uyanları kendinden bir mağfiret ve rızvanla an. Allah ım, özellikle de Muhammed in ashabının, sahabiliği bilip hakkını eda edenlerin, ona yardımda güzel bir imtihan verenlerin, onu destekleyip himaye edenlerin, koşarak elçiliğine inananların, davetini kabulde yarışıp öne geçenlerin, Rabbinin mesajlarını duyururken kendisine…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Ey azametinin şaşılacak harikaları bitmek bilmeyen (yüce Allah), Muhammed ve âline salat eyle ve bizi azametin hakkında eğriliğe sapmaktan koru. Ey saltanatının süresi sona ermeyen (yüce Allah), Muhammed ve âline salat eyle ve boyunlarımızı ceza ve ukubetinden azad et. Ey rahmetinin hazineleri tükenmeyen (yüce Allah), Muhammed ve âline salat eyle ve rahmetinden bizim için de bir pay ayır. Ey gözlerin görmekten âciz olduğu (yüce Allah), Muhammed ve âline salat eyle ve bizi kurbuna (yakınlığına) yaklaştır. Ey mertebesi yanında diğer bütün mertebeler küçük kalan (yüce Allah), Muhammed ve âline salat eyle ve bizi katında değerli kıl. Ey…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Hamd Allah a ki, gücüyle gece ve gündüzü yarattı; kudretiyle aralarında ayrıcalık koydu; her biri için belli bir sınır, belli bir süre tayin etti; geceyi gündüzün, gündüzü de gecenin içine sokar. Kullarının beslenme ve gelişmesini sağlamak için O nun bir planıdır bu. Yorucu hareketler ve meşakkatli işlerin ardından dinlenmeleri için geceyi yarattı; uyuyup dinlenerek güç ve enerji biriktirmeleri, ayrıca lezzet ve şehvetlerine ulaşmaları için onu bir örtü kıldı. Gündüzü de onlar için aydınlık kıldı ki, Allah ın fazlından nasiplerini arasınlar; rızkını elde etmek için çalışıp çabalasınlar; dünya ihtiyaçlarına ulaşıp ahiret mutluluğunu kazanmak için arzında dolaşsınlar. Böylece…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Ey (yüce Allah) ki, mihnet düğümleri seninle çözülür; ey ki, zorluklar sınırı seninle aşılır; ey ki, kurtuluş ferahlığına seninle kavuşulur! Kudretin karşısında güçlükler kolaylaşmış, lütfunla sebepler sebep oluvermiş, kudretinle kaza ve kaderin cari olmuş ve her şey iraden doğrultusunda gelip geçmiştir. Her şey, söylemene gerek kalmadan sırf meşiyetinle emir almakta, nehyine ihtiyaç duyulmadan sakınmakta. Önemli işler için çağrılan sensin; musibetlerde sığınılacak sensin; felaketleri defedecek olan sensin; sıkıntıları giderecek olan sensin. Ey Rabbim, ağırlığı altında ezildiğim felaketler üzerime çökmüş; tahammülü çok güç olan musibetler gelip çatmış bana. Bunları kudretinle bana getirmiş, saltanatınla bana yöneltmişsin. Senin getirdiğini kimse…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Allah´ım; hırsın kabarmasından, öfkenin sersemliğinden, hasedin galebesinden, sabrın zayıflığından, kanaatin azlığından, huyun kötülüğünden, şehvetin azmasından, bağnazlığın sultasından, nefsin tutkusuna uymaktan, hidayete karşı çıkmaktan, gaflet uykusundan, zorluklara düşmekten, batılı hakka yeğlemekten, günahlara ısrarla devam etmekten, günahı küçümsemekten, itaati büyük görmekten, zenginlerin övünmesinden, fakirleri hor görmekten, elimizin altındakilere kötü davranmaktan, bize iyilik yapanlara teşekkürü terketmekten, zalime yardımcı olmaktan, mazlumu yalnız bırakmaktan, hakkımız olmayan bir şeyi istemekten ve bilgisiz konuşmaktan sana sığınırım. Birini aldatma düşüncesini taşımaktan, amellerimizden dolayı kendimizi beğenmişlikten, uzun arzularla kendimizi avutmaktan sana sığınırız. İçimizin kötülüğünden, küçük günahı önemsememekten, şeytanın bizi kuşatmasından, zamanın başımıza dert açmasından ve…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Allah´ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bizi sevdiğin tövbeye muvaffak et; sevmediğin günah alışkanlığından kurtar. Allah´ım, din veya dünya ile ilgili iki eksiklikle karşılaştığımız zaman eksikliği, fani oluşu çok hızlı olan (dünya) ile ilgili kıl; bekası çok uzun olan (din) hususunda da tövbeyi bize nasip et. (Allah ım,) Biri seni bizden razı edecek, diğeri de seni bize karşı gazaba getirecek iki işe azmettiğimiz zaman bizi, seni bizden razı edecek işe yönelt ve seni bize karşı gazaba getirecek fiilde gücümüzü gevşet. Böyle durumlarda bizi kendi nefsimizin seçimiyle baş başa bırakma. Çünkü o, senin başarıya ulaştırdığının dışında,…
İmam Zeynelabidin (k.s.) : Allah ım, dilersen lütfunla bizi affedersin; dilersen adaletinle bize azap edersin. O halde, nimetinle affını bizim için kolaylaştır ve mağfiretinle bizi azabından kurtar. Çünkü gerçek şu ki, bizim adaletine dayanacak gücümüz yoktur; affın olmadan hiçbirimiz kurtulamayız. Ey ganilerin ganisi (yüce Allah), işte kulların! Önünde durmuşlar (fazlını ve lütfunu ummaktalar) ve ben, sana muhtaç olanlar içerisinde en çok ihtiyacı olanım. O halde, geniş rahmetinle yoksulluğumuzu gider; rahmetini bizden esirgeyerek bizi ümitsizliğe düşürme. Aksi takdirde seninle mutlu olmak isteyeni bedbaht etmiş, fazlından yardım umanı mahrum bırakmış olursun. O zaman da senden başka kime yönelebilir, kapından başka hangi kapıya…