Hindistan, Sultan Gazneli Mahmud´un[1] fethi ile müslümanîarin şline geçmiş ve onlar tarafından idare edilmeye başlanmıştı. îslamın hoşgörüsü, Hindistan´daki İslâmi idareyi, Hintlileri dinlerinde serbest bırakmaya sevketiniştir. Hindistan´da hakim olan. din «Budizm»[2] ve «Brahmanizm»[3] idi. Brahmanizmin mensupları, diğerlerine mshetîe daha çoktur. İslâm, bu dini kabul etmeyen Hintlilere dolaylı olarak tesir etmiştir. Bu sebeple Hindular arasından, İslâmiyet ile Hinduizmi birleştirmeye çalışanlar da çıkmıştır. Meselâ: M. 1538 yılında ölen Tanaka» Islâmla Hinduizm´in karışımı sayılan bir din icadetmiştir. Bu dini, Kuzey. Hindistanm dağlık bölgelerinde yaşayan insanlar kabul etmiştir. Goldzhier «El-Akide ve Eş-Şeria» adlı kitabında, bu din hakkında şöyle der: «Kanaatımızca, bu iki dini birbirine yaklaştıran…
Yazar: admin
Tuleyb’in, Abdulmuttalib’in Kızı, Hz. Peygamber’in de Halası Olan Annesini İslâm’a Davet Etmesi – Tuleyb b. Umeyr müslüman olduğunda Hz. Peygamber’in de halası olan annesi Ervâ binti Abdulmuttalib’e giderek ona şöyle dedi: ‘Ben müslüman olup, Muhammed’e tâbi oldum’. Sonra Tuleyb annesine ‘Sen niçin müslüman olup, ona tâbi olmuyorsun Kardeşin Hamza da müslüman oldu’ dedi. Annesi şöyle cevap verdi: ‘Ben kızkardeşlerimin yapacaklarını bekliyorum. Onlar ne yaparlarsa birlikte hareket edip onlara uyacağım’. Tuleyb annesine ‘Sana Allah ile yemin verdiririm ki Muhammed’e var, ona selam ver. Onu tasdik edip Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik et’ dedi. Bunun üzerine annesi de ‘Ben şehâdet ederim ki…
– Ebu Hüreyre şöyle anlatıyor: Müşrik olan annemi zaman zaman İslâm’a davet ediyordum. Bir gün yine onu İslâm’a davet ettim. Hz. Peygamber hakkında bazı çirkin şeyler söyledi. Ağlayarak Hz. Peygamber’e gittim ve ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Annemi İslâm’a davet ettim. Müslüman olmadığı gibi bugün de senin hakkında hoşa gitmeyen sözler söyledi. Dua et de Allah, Ebu Hüreyre’nin annesine hidâyet versin’ dedim. Hz. Peygamber ‘Ey Allah’ım! Ebu Hüreyre’nin annesine hidâyet ver!’ dedi. Ben hemen Hz. Peygamber’in duasını müjdelemek üzere anneme koştum. Kapıya geldiğimde onun kapalı olduğunu gördüm. O sırada annem de benim ayaklarımın patırtısını duymuş olduğundan bana ‘Ey Ebâ Hüreyre! Olduğun yerde…
Dımâm b. Sa’lebe’nin Hz. Peygamber’e Elçi Olarak Gönderilmesi ve Onun Hz. Peygamber’le Konuşarak Müslüman Olması – İbn İshak, İbn Abbas’tan rivayet ediyor: Benî Sa’d b. Bekir, Dımâm b. Sa’lebe’yi elçi olarak Hz. Peygamber’e gönderdiler. Dımâm Hz. Peygamber’e geldi. Devesini mescidin kapısında çöktürdü, hayvanın ayağını bağladı ve sonra da Hz. Peygamber’in yanına girdi. O, sahabeleriyle birlikte oturuyordu. Dımâm kuvvetli, bedeni kıllı ve iki örgü sahibi bir kimseydi. Gelip Hz. Peygamber ile sahabelerin yanında durdu ‘Abdulmuttalib’in oğlu hanginizdir ’ dedi. Hz. Peygamber ‘Abdulmuttalib’in oğlu benim’ dedi. Dımâm ‘Muhammed misin ’ diye sordu. Hz. Peygamber ‘Evet!’ dedi. Bunun üzerine Dımâm ‘Ey Abdulmuttalib’in oğlu!…
Hişam b. As’ın Birisiyle Birlikte Herakliyüs’e Gönderilmesi – Hişam b. As el-Emevî şöyle anlatıyor: Benimle bir başka şahıs kendisini İslâm’a davet etmek üzere Herakliyüs’e gönderildik. Biz başkent Dımaşk’a vardık. Orada Cebele b. Eyhem el-Gassânî’ye misafir olduk. Onun yanına girdiğimizde o bir tahtın üstünde oturuyordu. Bizimle konuşması için birisini gönderdi. Bunun üzerine şöyle dedik: ‘Biz elcisiyle değil bizzat kralla konuşmak üzere geldik. Eğer izin verirse kendisiyle konuşuruz, aksi takdirde hiç kimseyle konuşmayız!’ Elçi gitti ve durumu ona anlattı. O da huzuruna girmemiz için bize izin verdi ve ‘Konuşunuz!’ dedi. Ben kendisiyle konuşarak onu İslâm’a davet ettim. Üzerinde siyah bir elbise vardı.…
el-Hâris b. Müslim et-Temîmî’nin Savaşta İnsanları Allah’a Davet Etmesi – Hz. Peygamber bizi bir askeri birlikle gönderdi. Hücum edeceğimiz yere vardığımızda atımı sürerek önde giden arkadaşlarıma yetiştim. Biraz ilerleyince Ranîn denilen yerde bir kabile ile karşılaştık. Onlara ‘Lâilâheillallah’ demek suretiyle kanınızı bizden koruyunuz!’ dedim. Onlar da bunu söylediler. Arkadaşlarım beni kınadılar. Bana ‘Bizi, elimize düşen ganimetten mahrum bıraktın’ dediler. Döndüğümüzde durumu Hz. Peygamber’e anlattılar. Hz. Peygamber beni çağırttı ve bu yaptığımı çok beğendi. Bana şöyle dedi: ‘Şunu bil ki Allah Teâlâ onların her biri için sana şu kadar sevab yazmıştır!’ Ben onların iman etmelerinin sebebi olmuştum. Sonra Hz. Peygamber bana…
Hz. Ebubekir’in Şam’a Ordu Gönderirken Komutanlarına İnsanları Davet Etmelerini Emretmesi ‘Ey Allah’ın Rasûlü’nün halifesi! Sen yürüyorsun, biz ise hayvanlar üzerindeyiz; bu nasıl olur ’ dediler. Hz. Ebubekir ‘Ben bu adımlarımı Allah yolunda atılmış adımlar olarak kabul ediyorum’ dedi. Sonra onlara şu tavsiyelerde bulundu: ‘Size önce Allah’ın takvasını yani O’ndan sakınmayı, korkmayı tavsiye ediyorum. Allah yolunda savaşınız. (Dünya için değil). Allah’ı inkar edenlere savaş açınız. Allah kendi dinine yardım edecektir. Sakın ganimet malından çalmaya kalkışmayınız. Hile yapmayınız ve korkmayınız; yeryüzünde fesat çıkarmayınız. Size emredileni yerine getirip isyan etmeyiniz. Müşriklerle karşı karşıya geldiğinizde onları şu üç şeye davet ediniz: Size icâbet edecek…
Hz. Ömer’in Bir Mektupla Sa’d b. Ebî Vakkas’a Halkı Üç Gün İslâm’â Davet Etmesini Söylemesi – Hz. Ömer, Sa’d b. Ebî Vakkas’a şunları yazdı: ‘Ben daha önce sana savaşmadan önce insanları, üç gün İslâm’a davet etmen için bir mektup yazmıştım. Kim savaştan önce davetine icabet ederse o artık müslümanlardan birisidir. Müslümanlar için geçerli olan herşey onun için de aynen geçerlidir. Alınan ganimetlerden onun da bir payı vardır. Kim de bu çağrına savaştan veya hezimete uğradıktan sonra icabet edecek olursa onun malı müslümanlar için bir ganimettir. Çünkü müslümanlar bu malları onun İslâm’ı kabulünden önce ele geçirmişlerdir. İşte bunlar benim sana olan…
Amr b. el-Cemûh’un Müslüman Olması İçin Kendi Oğlu ile Muaz b. Cebel’in Gayret Göstermeleri – Ensar Hz. Peygamber’e biat ettikten sonra Medine’ye döndüler. Bundan sonra İslâm, Medine’de yayıldı. Ama yine de Medine’de birçok müşrik bulunuyordu. Bunlardan birisi de Amr b. Cemûh’tu. Oğlu Muaz da Akabe’de bulunmuş ve orada Hz. Peygamber’e biat etmişti. Amr b. Cemûh, Benî Seleme kabilesinin ileri gelenlerinden biriydi. Kendisine odundan bir put yapmış ona tapıyordu. Bu putun adı Menat idi. Daha önceleri Medine’nin ileri gelenleri de hep böyle yaparlardı. Cemûh tapmakta olduğu bu putu arasıra temizlerdi. Beni Seleme gençlerinden kendi oğlu Muaz, Muaz bin Cebel ve müslüman…
Cerir’in Bu Husustaki Hadisi – Cerir şöyle anlatıyor: Biz Hz. Peygamber’e kadınların biat ettikleri konular üzerine biat ettik. Bizden her kim kadınlara, üzerine biat alınan şekillerden biriyle dokunmadan ölürse Hz. Peygamber cennet için ona kefil olacaktır. İçimizden kadınlardan birşey elde edip de kendisine şer’î had tatbik edilenler için bu ceza bir keffaret yerine geçecektir. Yine bizden kadınlardan birşey elde eden ve onu gizleyen bir kimse ölürse onun hesabı Allah katındandır.[1] ——————————————————————————– [1] Kenz I/82 (İbn Cerir’in de rivayet ettiği kaydedilir); Mecma VI/36 (Heysemi burada ‘Hadisde Seyf b. Harun vardır. Ebu Nuaym ona sika der; fakat bir cemaat da zayıf sayar’…