(Rasûlullah’ın Fatıma’ya, halası Safiye’ye ve diğer akrabalarına söyledikleri)
– “En yakın aşiretini uyar!” ayeti indiğinde Hz. Peygamber hemen harekete geçti ve ‘Ey Muhammed’in kızı Fatıma, ey Abdulmuttalib’in kızı Safiye, ey Abdulmuttalib oğulları! Allah’ın hakkından hiçbir şeyi size vermeye gücüm yetmez. Malımdan dilediğinizi isteyiniz’ buyurdu”[1]
——————————————————————————–
[1] İmam Ahmed (Hz. Aişe’den); Müslim
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/94.
Hz. Peygamber’in Akrabaları ve Ev Halkını İslâm’a Davet Etmek Maksadıyla Yemeğe Çağırması
– “En yakın aşiretini uyar!” ayeti geldiğinde Hz. Peygamber, ehli beytinden olanları bir araya getirdi. Sayıları otuzdu. Yediler, içtiler. Hz. Peygamber onlara:
“Hanginiz benim dinimin gereklerini yerine getirmeyi, sözlerimi dinlemeyi kabul eder ki benimle beraber cennette olabilsin ve ailem arasında da benim halifem olsun” dedi. Akrabalarından birisi bu sözler karşısında:
‘Ey Allah’ın Rasûlü! Sen bir denizsin. Kim bu vazifeyi yerine getirebilir ’ dedi. Sonra Hz. Peygamber bunu üç defa tekrar etti. Fakat hiçbir cevap alamadı. Bunun üzerine
‘Ben kabul ediyorum’ dedim.[1]
– Hz. Peygamber, Abdulmuttaliboğulları’nı topladı veya çağırdı. Hepsi tekbaşına bir kuzu yiyebilirdi ve tek başına üç sa’ büyüklüğünde olan bir kab içki içebilirdi. Hz. Peygamber ancak bir avuç kadar yemek hazırlatmıştı. Onlar yediler, doydular, yemek de olduğu gibi kaldı. Sanki hiç kimse ona el sürmemişti. Sonra Hz. Peygamber bir küçük bardak süt istedi. Onlar kana kana içtiler, süt olduğu gibi kaldı. Sanki ona hiç kimse dokunmamış ve o içilmemişti. Ve Hz. Peygamber şöyle dedi:
“Ey Abdulmuttalib’in oğulları! Ben özel olarak Allah tarafından size, genel olarak da insanlara peygamber olarak gönderildim. Siz de bu yemek ve içmekteki mucizeden gördüklerinizi gördünüz. Acaba hanginiz benim kardeşim ve arkadaşım olmak hususunda bana biat eder ” Hiç kimse Hz. Peygamber’in bu teklifini kabul etmedi. Ben kalktım. Onların hepsinden yaşça daha küçüktüm. Hz. Peygamber bana ‘Otur!’ dedi. Sonra da bu sözü üç defa tekrarladı. Her defasında ayağa kalkıyordum, o da bana ‘Otur!’ diyordu. Üçüncü defa ayağa kalktığımda elimden tuttu.[2]
– “En yakın aşiretini uyar” ayeti indiğinde, Hz. Peygamber
‘Ey Ali! Bir koyun buduyla bir sa’ buğdaydan bir yemek hazırlat ve Haşimoğulları’nı çağır’. (Beni Haşim O zaman 39 veya 40 kişiydi), dedi. Yemek yapıldıktan ve onlar geldikten sonra Hz. Peygamber onları buyur etti. Doyasıya yediler. Halbuki onlardan bazıları bir kuzuyu katığıyla beraber yiyebilirdi. Sonra Hz. Peygamber kendilerine bir kab süt takdim etti. Kana kana içtiler. Onlardan bazıları
“Bugünkü sihir gibi bir sihiri dünyada görmedik” dedi. Rivayete göre bu sözü Ebu Leheb söylemiştir. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Hz. Peygamber bana
‘Ey Ali! Bir koyun buduyla bir sa’ buğdaydan bir yemekle büyükçe bir kap ile süt hazırla’ dedi. Ben de söyleneni yaptım. Onlar birinci günkü gibi yediler ve içtiler. Birinci günde olduğu gibi yemek ve süt ikinci günde de fazlasıyla arttı. Onlar “Bugünkü sihrin bir benzerini görmediklerini” söylediler. Hz. Peygamber birkaç gün sonra aynı şeyi bana bir daha söyledi, ben de bir daha yaptım ve yine yiyip içtiler. Fakat bu sefer onlar bir şey söylemeden Hz. Peygamber onlara şöyle hitap etti:
‘Hanginiz benim borcumu öder ’ Herkes sustu. Ben de sustum. Hz. Peygamber aynı şeyi tekrarladı. Bu sefer ben
‘Ey Allah’ın Rasûlü! Ben öderim’ dedim. Hz. Peygamber
‘Sen mi ya Ali ’ dedi”[3]
——————————————————————————–
[1] İmam Ahmed (Hz. Ali’den)
[2] İmam Ahmed (Hz. Ali’den); İbn Kesir III/350
[3] Bezzar (Hz. Ali’den); Heysemi VII/302; İmam Ahmed (kısa bir şekilde); Tabarani (kısa olarak); İbn Ebi Hatim (küçük farklarla bilmana) Beyhaki, Delail; İbn Cerir (zayıf bir senetle ve bazı eklerle); İbn Kesir III/34 (Hadis başka bir senetle İbn Abbas’tan da daha önce rivayet edilmiştir)