Hacb Kelimesinin Tarifi
Hacb´m lügat mânâsı menetmektir. Bu yüzden padişahın, hakimin, generalin koruyucusuna hâcib denilmektedir. Hacbedilen ise ´menedilmiş´ demektir.
Hayır hayır! Muhakkak ki onlar o gün rablerinden hicabda kalacaklar (menedilecekler).
(Mutaffîfîn/15)
Hacb´m jsülahî mânâsı ise, ölen kişinin en yakın akrabasının, diğer akrabayı tamamen veya kısmen mirastan mahrum etmesi/menetmesidir. Mirastan kısmen menetmek/mahrum etmek, diğer mirasçının payını azaltmaktır. Bu tarife binaen mirasçı olmayan bir kişinin mirastan menedilmesine ıstilahen hacb denilmez.
Hacb´m Kısımları
Hacb, sıfatlarla ve şahıslarla hacbetmek üzere iki kısma ayrılır:
1-. Sıfatlarla Hacbetmek
Mirasçı olan bir kişinin, kendisinde bulunan bir sıfattan dolayı mirastan menedilmesidir. Bu sıfatları Mirasın Mânileri bölümünde zikretmiştik. Bunlar kölelik, kati, küfr ve irtidat´tır. Bu sıfatlarla hacbedilene mahrum denir.
2. Şahıslarla Hacbetmek
Şahıslarla hacbetmek (mirasın tamamından veya bir kısmından menetmek), ölen kişinin en yakınının daha uzak olanı mirastan mahrum etmesidir.
Şahıslarla Olan Hacb´ın Kısımları
Şahıslarla olan hacb, hacb-ı hirman (tamamen mahrum etmek) ve hacb-ı noksan (kısmen payım azaltmak) olmak üzere iki kısımdır:
A. Hacb-i Hirman (Tamamen Mahrum Etmek)
Hacb-ı hirman, kişinin mirastan tamamen menedilmesidir. Meselâ ölen kişinin bir oğlu, on tane de torunu olâa, bir evlat on torunu hacbeder (mirasın tamamından mahrum eder).
B. Hacb-ı Noksan (Mirastaki Payı Küçültmek)
Hacb-ı noksan, kişinin mirastaki hissesini azaltmak demektir. Meselâ ölen kadının çocuğu varsa, kocasının hissesi malın yarısı yerine, dörtte bire iner.
Hacb-i Hirman ile Hacbolmayan Kişiler
Mirasçılardan baba, anne, oğul, kız, eğer ölen kadın ise, kocası, ölen erkek ise karısı dışındakiler hacb-11 hirman ile hacbolunabilirler. Sayılan altı sınıf ise hacb-i hirman ile hacbolunmazlar (mirastan tamamen mahrum edilmezler).
,
Hacb-ı Hirman ile Hacbolunan Kişiler
Yukarıda saydığımız altı sınıftan başka bütün mirasçıların hacb-ı hir-man ile hacbolunacaklarım söylemiştik. Şimdi hacb-ı hirman ile hacbolunan kişfleri teker teker ele alalım:
1. Dede ;
Dede, ölen kişinin babası hayatta ise mirastan tamamen mahrum edilir, bu dede ister pay suretiyle mirasçı olsun, ister asabe yoluyla mirasçı olsun, isterse de hem pay hem asabe yoluyla mirasçı olsun hüküm değişmez. Çünkü baba, ölen kişiye dededen daha yakındır ve dede ölen kişiye baba vasıtasıyla bağlanır. Nitekim ´Ölüye bir vasıta ile bağlanan kişi, o vasıta ortada ise o vasıta ile hacbolunur´ kaidesini daha önce zikretmiştik. Buna binaen ölen kişinin babası hayatta olmazsa, dedesi mirastan istifade edebilir.
2. Nine
Ölen kişinin annesi hayatta ise, ninesini hacbeder, ninenin baba veya anne tarafından olmasının farkı yoktur. Aynı şekilde ölenin babası da baba tarafından olan ninesini hacbeder, zira nine, ölen kişiye baba vasıtasıyla bağlanmaktadır. Ölenin hem babası, hem annesi hayatta olursa, nineleri hacbederler.
3. Babanın Ninesi
Ölen kişinin anne tarafından ninesi (anneanne) ile babasının ninesi (babaanne) kalırsa, anne tarafından olan nine, babanın ninesini hacbeder. Çünkü anne tarafından olan nine babanın ninesinden ölüye daha yakındır. Bu durumda anne tarafından olan nine terekenin 1/6´ini alır. Zira onun yakınlığı iki bakımdan daha kuvvetlidir:
a. Derece itibariyle daha yakındır.
b. Anneden ötürü daha yakındır.
Anne asıldır (köktür), nineler ise annenin dallan mesabesindedir. Fakat ölen kişinin baba tarafından ninesiyle, anne tarafından ninesi . kalırsa, babanın annesi daha yakın olur. Ancak Şafii mezhebinin meşhur görüşüne göre babanın annesi, annenin annesini hacbetmez; terekenin altıda birine ortak olurlar. Çünkü ölenin babası bile, annenin annesini hacbetmez. Öyleyse baba vasıtasıyla ölen kişiye bağlanan nine, annenin annesini hacbedemez.
4. Torunlar
Ölen kişinin çocukları, ister erkek, İster kız olsun torunlarını hacbeder. Çünkü torunlar ancak baba veya anneleri vasıtasıyla ölüye bağlanırlar veya baba onlardan daha yakın bir asabedir. Bu, âlimlerin icma ettikleri bir hükümdür.
Aynen bu şekilde ölen kişinin torunları da kendilerinden uzak olanları hacbederler. Ölen kişinin oğlunun kızları ise daha fazla hacbolunuriar; ölen kişinin iki kızı varsa, iki kız, oğulun kızlarını hacbederler. Ancak o torunların beraberinde onları asabe yapacak oğulun erkek evlatlarından biri olmalıdır. Bu erkek evladın derecesinin, onların derecesinden daha aşağı olması durumu değiştirmez.
5. Erkek ve Kızkardeşler
Ölen kişinin erkek ve kızkardeşleri, ister ana-bababir olsun, ister ba-babir olsun, isterse anabir olsun şu kişilerle hacbolunuriar:
a. Ölenin babası ile
b. Ölenin oğlu ile ´ –
c. Ölenin oğlunun oğlu ile
Bu, âlimlerin icmaı ile sabit olan bir hükümdür. Çünkü babalık ve oğulluk ciheti, kardeşlik cihetinden öncedir. Bu hükümden dede istisna edilmiştir; zira o, ana-bababir olan ve bababir olan erkek ve kız çocukları hacbetmez; onlarla beraber mirasçı olur. Çünkü onlar Ölüye yakınlık derecesinde eşittirler ve ölüye dede vasıtasıyla bağlanmamışlardır. Bununla beraber bababir olan erkek kardeşlerle, bababir olan kizkardeşler arasında fark vardır. Zira bababir kızkardeşler, ana-bababir olan erkek ve kızkardeşle de hacbolunurlar. Ancak o kızkardeş, öz kız ile veya oğlunun kızı ile bir arada bulunmalıdır. Çünkü bu kizkardeş, başkasıyla beraber olduğunda asabe olur ve ana-bababir olan erkek kardeş gibi sayılır. Bababir olan kardeşler de ana-bababir olan iki kızkardeşle.hacbolunur. Ancak onların beraberinde bababir olan erkek bir kardeş bulunursa, o onları asabe yapar ve o onlarla beraber mirastan geriye kalan kısmı alır.
Ölen kişinin anabir olan kardeşi ise, babasıyla, oğluyla, oğlunun oğluyla hacbolduğu gibi kızıyla, oğlunun kızıyla ve dedesiyle de hacbolunur. Bütün bu hükümler ulemanın icmai ile sabittir.
Ölen kişinin annesi ise, ölenin anabir kardeşini -her ne kadar bu kardeş anne vasıtasıyla ölüye bağlanıyorsa da- hacbetmez. Çünkü ölen kişiye başkası vasıtasıyla bağlananların o vasıta ile hacbolunmalarmın şartı, cihetlerinin aynı olması veya başkası vasıtasıyla ölüye yetişilen kimse tek başına kaldığında terekenin tümünü alacak kişi olmasıdır. Meselâ dede ile babanın beraber olması veya nine ile annenin beraber olması veya kardeş ile babanın beraber olması halinde, baba dedeyi, anne nineyi, baba kardeşi hacbeder. Fakat anne çocuğu ile beraber olursa onu bacbedemez. Çünkü anne annelik sıfatıyla, anabir olan kardeş de kardeşlik sıfatıyla mirasçı olur. Burada anne tek başına kalsaydı, terekenin tamamını değil, ancak 1/3´ini alırdı.
6. Ana-Bababir veya Bababir Kardeşlerin Çocukları
Ölen kişinin kardeşlerinin çocukları şunlarla hacbolunurlar:
a. Ölen kişinin babası ile
Zira ölen kişinin babası, onların babalarını hacbettiğine göre onları haydi haydi hacbeder.
b. Ölen kişinin dedesi ile Zira dede, baba derecesindedir.
c. Ölen kişinin oğlu ile
Ölen kişinin oğlu, ölen kişinin kardeşlerini hacbettiğine göre, kardeşinin çocuklarını haydi haydi hacbeder.
d. Ölen kişinin oğlunun oğlu ile
e. Ölen kişinin ana-bababir kardeşi ile
Hacb
Zira o diğerlerinden daha yakındır.
f. Ölen kişinin bababir kardeşi ile
Çünkü o da diğerlerinden daha yakındır. Bababir olan kardeşin oğlu ise bunlarla hacbolunduğu gibi ana-bababir kardeşin oğlu ile de hacbolunur. Çünkü ikincisi birincisinden daha yakındır, akrabalık derecesi daha kuvvetlidir. Anabir olan kardeşin çocukları ise zevi´1-er-ham´dırlar (uzak akraba sayılırlar) ve pay ile mirasçı olmazlar.
7. Ana-Bababir Amca veya Bababir Amca
Ana-bababir olan veya anabir olan amca şu kişilerle hacbolunur:
a. Baba ile
b. Dede ile
c. Oğul ile
d. Oğulun -ne kadar aşağı inerse insin- oğullan ile
e. Ana-bababir olan kardeşiyle
f. Bababir olan kardeşiyle
g. Ana-bababir veya bababir olan kardeşin oğlu ile
h. Kızıyla veya oğlunun kızıyla beraberse ana-bababir olan kızkardeşle
Çünkü o başkasıyla beraber asabedir ve ana-bababir olan kardeşin derecesindedir.
. Kızıyla veya oğlunun kızıyla beraber olursa bababir olan kardeşle
Çünkü o başkasıyla beraber asabedir.
i. Amcaların çocukları -ister ana-bababir, ister bababir olsunlar- bu saydığımız kişilerle hacbolunurlar, ayrıca şu kişilerle de hacbolunurlar:
Amca, kendi çocuklarını hacbeder,
Ana-bababir amcanın oğlu, bababir olan amcanın oğlunu hacbeder.
.
Kardeşin Oğlu Hiç Kimseyi Asabe Yapmaz
Kardeşin oğlu, kızkardeşini -ister ana-bababir olsun, ister bababir olsun- asabe yapmaz. Çünkü kardeşin kızı pay sahibi mirasçılardan değildir. O sadece zevi´l-erham´dır (uzak akrabadır).
Hacb-ı Noksan ile Hacbolunan Kişiler
Bütün mirasçılar hacb-ı noksan ile hacbolunabilir. Meselâ koca, ölen hanımının malinin yarısını alır, fakat kadının çocuğu varsa koca terekenin 1/4´ini alır. Kadın, ölen kocasının malının 1/4´ini alır, eğer adamın çocuğu varsa, kadın terekenin 1/8´ini alır. Anne, ölenin çocuğu veya kardeşleri varsa terekenin 1/3´i yerine 1/6´ini alır. Kardeşin kızı, ölen kişinin kardeşi veya kızıyla beraber olursa, terekenin yansı yerine 1/6´ini alır. Bababir kızkardeş, ana-bababir olan kızkardeşle beraber olursa terekenin yarısı yerine 1/6´ini alır. Eğer başka bir erkek çocuk olursa, tek başına bütün terekeye sahip olacakken yansını alır. Diğer mirasçılar da böyledir.
Hacb-ı Hirman ile Hacbolunan Kişi Başkasını Hacb-ı Noksan ile Hacbedebilif mi
Hacb-ı hirman ile hacbolunan kişi (mirastan tamamen mahrum edi-len/menedîlen kişi), başka birisini hacb-ı noksan ile hacbedebilir (miras payını azaltabilir). Meselâ ölen kişi geride dedesini,”annesini ve iki tane de anabir erkek kardeş bırakırsa, dede anabir olan iki kardeşi hacbeder (mirastan mahrum eder), fakat o iki kardeş annenin terekeden payını azaltarak 1/3´ini alacakken 1/6´e düşürürler..
Yine bir kişi ölür de geride annesini, ana-bababir olan erkek kardeşini ve bababir olan erkek karde^.ni bırakırsa, anne malın 1/6´ini alır, zira kardeşler birden fazladır. Burada her ne kadar ana-bababir olan kardeş, bababir olan kardeşi hacbetse de hacbolunan bu kardeş anneyi malın 1/3´ini almaktan 1/6´ini almaya düşürür.
Kendisinde Bulunan bir Vasıfla Hacbolunan Kişinin Varlığı, Yokluğu Gibidir
Kati, küfr ve kölelik gibi bir sıfattan ötürü hacbedilen kişi, başka birini ne hacb-ı hirman ile ne de hacb-ı noksan ile hacbedemez, çünkü onun varlığı ile yokluğu birdir. Meselâ babasını öldüren oğul ile arine beraber olursa, anne malın 1/3´ini ahr; zira babasını öldüren oğlu mirastan mahrum olur ve hiç kimseyi hacbedemez.
Müşerreke-Müşerrike Meselesi
Bu meseleye bu ismin verilmesinin .sebebi, ana-bababir olan kardeşler ile bababir olan kardeşlerin terekenin 1/3´ine ortak olmalarıdır. Bu meselenin izahı ileride gelecektir. Bu meselenin dört rüknü vardır;
1. Koca
2. Anne veya annenin annesi
3- Anabir olan iki veya daha fazla erkek ve kızkardeşler 4. Ana-bababir olan erkek ve kızkardeşler
Nitekim bu husus pay sahipleri ve asabeler bahsinde geçmişti. Bu durumda koca, terekenin yansını, anne 1/6´ini, anabir çocuklar ise 1/3´ini ahr, ana-bababir olan kardeş ise asa bedir; pay sahipleri mirasın tamamını aldıkları için ona mirastan hiçbirşey kalmaz, çünkü o pay sahibi değil asabedir. Asabe kaidesine göre ana-bababir olan kardeş mirastan istifade edemez. Çünkü pay sahiplerinden geriye birşey kalmamıştır. .
Daha önce asabenin tek basma olduğunda mirasın tamamını alacağını, pay sahipleriyle beraber olursa terekeden geriye kalanı alacağını söylemiştik. Eğer pay sahipleri mirasın tümünü almışlarsa^ asabenin istifade hakkı düşer. Hz. Ömer de bu mesele kendisine geldiğinde bu şekilde hükmetmiştir. Fakat varisler Hz, Ömer´e müracaat ederek ´Ey mü´minlerin emîri! Farzedelim ki bizim babamız bir taş idi ve denize atıldı. Peki bizim annemizle, anabir kardeşlerimizin annesi aynı kadın değil mi ´ demişlerdir.
Bazıları ıHz. Ömer´e böyle söyleyen kişi Zeyd b. Sabit´tir´ demişlerdir. Zeyd b. Sabit ise feraiz ilmi´ni herkesten daha iyi bilen kişiydi.
Hz. Ömer bu sözle ikna olmuş ve terekenin 1/3´ine ana-bababir olan kardeşlerle, anabir olan kardeşleri ortak etmiştir. Hz. Ömer´in bu hükmüne, sahabe´den bir topluluk de -içlerinde feraiz ilmini bilen Zeyd b. Sabit de vardır- uymuşlar, İmam Şafii de bu görüşü tercih etmiştir. Ayrıca görüldüğü gibi, bu makul bir görüştür, akıl da adalet de bunu gerektirir. Hz. Ömer´e itiraz eden mirasçıların ´Farzet ki babamız bir taş idi ve denize atıldı´ demelerinden ötürü bu meseleye el-yemmiyye ve´l-hâceriyye de denir.
Dedenin ve Kardeşlerin Mirası
Dedenin ve kardeşlerin tek başlarına kaldıklarında mirastaki durumları izah edilmişti. Şimdi dede ve kardeşlerin beraber olduklarında mirastaki durumlarını beyan edeceğiz.
Dede ve kardeşlerin beraber bulunması halinde mirastaki durumları hakkında Kur´an ve Sünnet´te bir nass yoktur. Ancak onlar hakkında sa-habîlerin çeşitli ictihadları vardır, mezhep sahipleri de onlara tâbi olmuştur.
Sahabenin bazıları dede ile kardeşlerin beraber olması durumundaki miras paylan hakkında konuşmaktan kaçınmışlardır. Bu hususta Hz. Ali´nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: ´Kim cehennemin dibine düşmek istiyorsa, dede ile kardeşlerin miras payı hususunda hüküm versin´.
Abdullah b. Mes´ud´un da şöyle dediği rivayet edilmiştir: ´Müşkil meseleleri benden sorun, fakat dede meselesinde beni bırakın. Allah dedeyi mülk sahibi kılmasın ve onu baki bırakmasın (dedenin miras meselesi çok zordur)´.
Ebu Lu´lu, Hz. Ömer´i hançerlediğinde Hz. Ömer´in şöyle dediği rivayet edilmiştir: ´Benden üç şeyi ezberleyin:
1. Ben dede hakkında hiçbirşey söylemedim.
2. Ben Kelâle meselesinde hiçbirşey söylemedim.
3. Kendimden sonra hiç kimseyi halife tayin etmedim´.
Biz bu hususta kendiliğimi /.den birşey söylemiyoruz. Biz İmam Şafii´nin mezhebine tâbi olarak bu mezheb âlimlerinin kabul ettiği hükümleri naklediyoruz, Allah hepsinden razı olsun. Allah´a güvenerek ve tevfikini dileyerek bu meseleye başlıyoruz:
Kardeşlerle Beraber Olan Dedenin Mirastaki Durumu
Ölen kişinin ana-bababir veya bababir erkek ve kızkardeşleriyle, ölenin dedesinin birlikte olması halinde dedenin mirasta iki durumu vardır:
I. Dede ve kardeşlerle beraber, mirasta kadın, koca, kız ve nine gibi bir pay sahibinin olmaması.
II, Dede ve kardeşlerle beraber, mirasta pay sahibi birinin bulunması.
I. Dede ve Kardeşlerle Beraber Mirasta Pay Sahibi Birinin Olmaması
Bu durumda dede kendisi için daha uygun olan şu iki hükümden birini kabul eder:
a. Terekenin 1/3´ini alır.
b. Kardeşlerle beraber terekenin 1/3´ine ortak olur.
Bu durumda dede, erkek kardeşlerden biriymiş gibi kızkardeşlerin payının iki katını alır. Bu hüküm, ana-bababir veya bababir kardeşlerle beraber bulunması halinde geçerlidir. Anabir olan kardeşler ise dede ile beraber olduklarında miras alamazlar; dede onları hacbeder. Bu hususu hacb konusunda izah etmiştik.
Dedenin Mirasın 1/3´ine Kardeşlerle Beraber Ortak Olmasının (Mukâseme´nin) Daha Faydalı Olduğu Durumlar
Dedenin, mirasın 1/3´ini kardeşlerle paylaşması (mukâseme), dede için şu durumlarda mirasın 1/3´ini almaktan daha faydalıdır:
1. Ölen kişinin arkasında dede ve bir tane kardeş kalmışsa, malın yarısı dedeye, yarısı da kardeşe verilir.
2. Ölen kişinin geride dedesi ve bir kızkardeşi kalmışsa, malın 2/3´si dedeye, 1/3´i de kızkardeşe verilir.
3. Ölen kişinin dedesi ve iki iane kızkardeşi kalmışsa, malın yarısı dedenin, diğer yarısı da iki kızkardeşin olur.
4. Ölen kişinin dedesi ile beraber üç tane de kızkardeşi kalırsa, dedeye iki tane beşte bir, her kızkardeşe de beşte birer hisse verilir.
5. Ölen kişinin dedesi, bir erkek kardeşi, bir de kızkardeşi kalırsa; dede 2, erkek kardeş 2, kızkardeş ise 1 hisse alır.
Dedenin Mirasın 1/3´ini Almasının Daha Faydalı Olduğu Durumlar
Eğer dede ile beraber dedenin iki mislinden fazla kardeş varsa, dedenin mirasın 1/3´ini alması dede için mukâseme´den daha yararlıdır. Bu durumları şöyle sıralayabiliriz:
1. Dede ile beraber üç erkek kardeşin kalması
Burada dede kardeşlerle ortak olursa onun payı terekenin 1/4´ine tekabül eder. Bu durumda dedeye terekenin 1/3´i verilmelidir, çünkü 1/3 dede için daha´faydalıdır.
2. Dedenin, bir erkek kardeş ve üç kızkardeşle beraber kalması Bu durumda dedenin 1/3 alması daha faydalıdır.
Dedenin terekenin 1/3´ini almasının daha faydalı olduğu durumları bu şekilde çoğaltmak mümkündür.
Mukâseme ile Terekenin 1/3´inİ Almanın Dede İçin Eşit Olduğu Durumlar
Paylaşmakla terekenin 1/3´ini almanın dede için eşit olduğu durumlar, kardeşlerin dedenin iki misli olduğu durumlardır ki bunları da şöyle sıralayabiliriz:
1. Dedenin iki kardeşle beraber kalması
Bu durumda dedenin paylasmasıyla, 1/3 alması eşittir.
2. Dedenin dört kızkardeşle beraber kalması
Bu durumda dedenin paylaşmasıyla, 1/3 alması eşittir.
3. Dedenin bir erkek, iki de kızkandeşie beraber kalması
Bu durumda paylaşıhrsa dedeye iki hisse düşer ki malın 1/3´i de iki hissedir. Bu bakımdan taksimat ile 1/3 burada eşittir. Paylaşmakla 1/3 eşit olduğunda dedenin 1/3 alması daha evladır, zira o daha kuvvetlidir. Miras meselesinde asabe takdim edilir.
Bazıları ´Mukasemât yönüyle almalı´ derken, bazıları da ´Dede muhayyerdir; istediği şekilde alabilir´ demişlerdir.
II. Dede ye Kardeşlerle Beraber Mirasta Pay Sahibi Birinin Bulunması
Dede ve kardeşlerle beraber mirasta pay sahibi biri varsa, şu üç durumdan hangisi daha faydalı ise dedeye o tatbik edilmelidir:
a. Taksim etmek
b. Payını aldıktan sonra geri kalan malın 1/3´ini almak
c. Terekenin 1/6´ini almak
Dedenin payı, ismen dahi olsa İ/6´den aşağı düşmez. Paylaşma Şekli
Ölen kadının kocası, dedesi ve erkek kardeşi varsa, koca malın yarısını alır, geriye kalan diğer yarıyı da dede ile kardeş paylaşırlar. Bu durumda herbirinin hissesi terekenin 1/4´i olur. Böyle bir taksimat, dedenin payını aldıktan sonra geriye kalan malın 1/6´ini almasından da, bütün terekenin 1/6´ini almasından da dede için daha faydalıdır.
Ölen koca olsaydı geride-kadın, bir erkek kardeş ve iki tane de kızkardeş kalsaydı, paylaşmak dede için bütün malm 1/6´ini almaktan veya payını ve geriye kalan malın 1/6´ini almaktan daha faydalı olurdu.
Paylar Dağıtıldıktan Sonra Geriye Kalan Malın 1/3´inin Taksimatı
Ölen kişinin annesi, dedesi ve beş tane de kızkardeşi kalırsa, annenin payından sonra geriye kalan malın 1/3´ini almak dede için daha yararlıdır. Zira anne terekenin 1/6´ini aldıktan sonra geriye 5 pay kalmaktadır. Oysa dede taksimat yoluyla miras alırsa, payından daha az almış olur. Terekenin 1/6´ini alırsa, 1 pay almış olur. Fakat geri kalanın 1/3´ini . aldığı zaman hem 1 pay, hem de bir payın 2/3´sini alır. Bu durumun dede için daha yararlı olduğu açıktır.
1/6´in Paylaşılma Şekli
Ölen kadın olur da geride kocası, annesi, dedesi ye iki tane de kızkardeşi kalırsa, terekenin 1/6´ini almak dede için, diğerleriyle ortak olmaktan ve geri kalanın 1/3´ini almaktan daha yararlıdır. Bu durumda malın yarısı kocaya, 1/6´i anneye, kalanın 1/6´i de dedeye verilir. Yani dede mirastan taksim yoluyla hisse alırsa, malın 1/6´ini almış olur. Eğer geri kalanın 1/6´i verilirse dedeye 1/3´in 1/3´i verilmiş olur. Oysa diğer iki durum, dedenin terekenin 1/6´ini almasından daha faydalı değildir. Onun için burada dedeye terekenin 1/6´i verilir, geri kalanın 1/6´i ise iki kardeş arasında taksim edilir; herbirine 1/6´in yansı verilir.
Taksim ile Geriye Kalanın 1/3´nin Eşit Olma Şekli
Sözkonusu taksimat şekline izafeten dede için taksimat ile geriye kalanın 1/3´i şu şekilde de eşit olabilir: Ölen kişinin geride annesi, dedesi ve iki tane de kardeşi kalırsa, anne 1/6´ini, dede geriye kalanın 1/3´ini alır, geriye kalan da iki kardeşe verilir. Meselâ terekenin tamamını 18 lira kabul edersek, annenin hissesi 3 lira olur, geriye 15 lira kalır. Dedeye 1/3 verirsek hissesi 5 Ura olur, dedenin hissesini taksimat yoluyla verirsek yine 5 lira olur. Fakat dede için taksimattan sonra geriye kalanın 1/3´i eksik olur.
Taksim ile 1/6´in Eşit Olma Şekli
Ölen kadın olur da geride kocası, ninesi, dedesi ve bir de kardeşi kalırsa,,kocaya malın yansı, nineye 1/6´i, bu 2 paydan sonra geriye kalanın 1/3´i de dedeye verilir. Bu da 6 paydan 2 pay olur. Burada dedeye taksimat yoluyla verirsek dedenin payı 1 pay olurdu, diğer pay da kardeşe düşerdi. Eğer ona terekenin 1/6´i verilirse, onun hissesi yine 1 pay olur, burada da 1/6 ile ortaklaşa aldığından aynı olur.
1/6 ile Geriye Kalanın 1/3´nin Eşit Olma Şekli
Ölen kadın-olur da geriye kocası, dedesi, üç tane de erkek kardeşi kalırsa, koca malın yarısını; bütün malı 6 hisse üzerinden hesap edersek koca 3 hissesini alır. Geriye kalan 3 hisseden dedeye 1/6 verilirse, dedenin payı 1 olur, dedeye geriye kalanın 1/3´i verilirse payı yine 1 olur. Görüldüğü gibi geriye kalanın 1/3´i ile 1/6 eşittir.
Malın 1/6´ini veya 1/3´ini Almanın veya Taksim Etmenin Şekli
Ölen kadın olur da geriye kocası, dedesi, bir de erkek kardeşi kalırsa, malın yarısı kocaya, diğer yarısı da dede ile kardeşe verilir. Malın 6 pay olduğunu farzederek dedeye 1/6 verirsek dedenin payı 1 olur. Geriye kalanın 1/3´ini verirsek dedenin payı yine 1 olur.
Dedenin Hissesi 1/6´den Düşük Olmaz
Dedenin kardeşlerle bulunması halinde payının altıdabirden aşağı düşmeyeceğini söylemiştik. Pay sahiplen paylarını aldıktan sonra geriye sadece 1/6 kalmışsa, dede onu alır, kardeşler ise sakıt olur. Meselâ ölenin geride annesi, dedesi, iki tane kızı, bir tane de erkek kardeşi kalırsa, iki kız terekenin 2/3´sini, anne 1/6´ini, dede geriye kalanını 1/6´ini alır, kardeş ise sakıt olur. Pay sahipleri paylarını aldıktan sonra geriye 1/6´den daha az kalırsa, dede ismen 1/6 alır, mesele av/edilir (=biraz daha inceltilir). Meselâ ölen kadın olur da geriye kocası, iki kızı, dedesi, bir de erkek kardeşi kalırsa, koca terekenin 1/4´ini, iki kız 2/3´sini alır. Onlar paylarını aldıktan sonra geriye 1/6´den daha az kalır. Bu durumda dede de avl yapılmak suretiyle onu 1/6 olarak alır, diğer pay sahipleri de paylarını avl yapılmış (inceltilmiş) olarak alırlar. Avl paylarda eksiltme ve artış yapmaktır. Fakat sonuçta her mirasçının payı eksilmiş olur. Meselâ pay sahipleri terekeden paylarını aldıktan sonra geriye hiçbirşey kalmazsa, terekenin 1/6´inin dedeye verildiği farzedilerek avl- yapılır ve erkek kardeş sakıt olur. Meselâ Ölen kadın olur da geride iki kızı, kocası, annesi, dedesi, bir de kardeşi kalırsa, terekenin 2/3´si iki kıza, 1/4´i kocaya, 1/6´i anneye, 1/6´i de dedeye verilir, kardeş ise paysız kalır. İşte böyle paylarda avl yapılarak varisler paylarını avledilmiş olarak alırlar.
Dedenin Kardeşlerle Olan İhtilafı
Dedenin, ana-bababir veya bababir olan erkek ve kızkardeşlerle beraber bulunması halinde hükmen -onların kardeşi gibi sayıldığını söylemiştik. Bu durumda kadınları asabe yapar ve kendisi için daha yararlı ise onların payının iki katını alır. Fakat dedenin kardeşlerle beraber bulunması bir durumda meseleyi değiştirir. Ölenin geride dedesi, annesi ve kardeşi kalırsa, anne terekenin geri kalan kısmınının 1/6´ini değil, 1/3´ini alır; zira dedenin yerinde bir kardeş daha olsaydı, anne 1/6 alırdı. Bundan anlaşılacağı üzere bir yerine iki kardeş olsaydı, annenin payını l/3rden 1/6´e düşürürlerdi. Fakat dede ile bir kardeş, annenin payını 1/6´e düşüremez. Burada dedenin durumu kardeş gibi değildir.
Ölen kişinin geride karısı, annesi, dedesi ve kızkardeşi kalırsa, durum yine böyle olur; kadın İ/4, anne 1/3 alır, geriye kalan da dede 2 hisse, kızkardeş 1 hisse almak üzere ikisi arasında paylaştırılır.
Dedenin Ana-Bababir ve Bababir Kardeşlerle Beraber Bulunması
Dedenin h´em ana-bababir, hem de bababir olan kardeşlerle bulunması halinde -ister onlarla beraber pay sahibi olsun, ister olmasın- ana-bababir kardeşlerle bababir kardeşler aynı derecede sayılır ve dedenin payını azaltırlar. Sonra ana-bababir olan kardeşler, bababir olan kardeşleri hacbederler (mirastan menederler/mahrum bırakırlar). Öyleki onlarla beraber dede yokmuş gibi olur. Bu meselelere muade meseleleri denir.
Meselâ ölen kişinin dedesi, ana-bababir olan bir kardeşi ve bababir olan kardeşi kalırsa, ana-bababir olan kardeşle bababir olan kardeş birleşerek dedenin payını 1/3´e düşürürler, sonra ana-bababir olan kardeş, bababir olan kardeşi hacbeder. Çünkü ana-bababir olan kardeş, bababir olan kardeşe nisbetle ölüye daha yakındır.
Dede ve kardeşlerle beraber pay sahibi biri olursa; yani ölen kişinin dedesi, karısı, ana-bababir olan kardeşi ve bababir olan kardeşi kalırsa, terekenin 1/4´ini kadın alır. Ana-bababir olan kardeşle bababir olan kardeş aynı kabul edilir, dede terekenin geri kalan kısmının 1/3´ini alır. Zira taksimat yapılsa yine bu kadar alır. Geriye kalanı da ana-bababir olan kardeş alır, bababir olan kardeş ise birşey alamaz.
Dede ile beraber ana-bababir kızkardeş veya kızkardeşler, erkek kardeşler veya bababir olan kızkardeşler bulunursa, hüküm yine böyle olur; yani ana-bababir olan kızkardeş veya kızkardeşler erkek kardeşleriyle bababir olan kızkardeşlerini dedeye karşı kullanırlar. Fakat burada durum daha önceki misalden değişiktir. Çünkü ana-bababir olan kardeş malın yansını, ana-bababir olan kızkardeşler de malın 2/3ısini alırlar. Bunlardan sonra geriye birşey kalırsa, onu da bababir olan kardeşler alır. Geriye birşey kalmazsa bababir olan kardeşler birşey alamaz.
Ar^–İ3âoabir olan kızkardeşler paylarını aldıktan sonra geriye birşeyin kalmamasının misali şudur: Ölenin geride dedesi, iki tane ana-bababir olan kızkardeşi, bir de bababir olan erkek kardeşi kalırsa, dede malın 1/3´ini alır ki bu da taksim edildiğinde ona düşecek olan paya eşittir. Geriye kalan 2/3´yi de ana-bababir olan iki kızkardeş alır ve bababir olan kardeşe ise hiçbirşey kalmaz.
Başka bir misal: Ölenin geride anası, dedesi, ana-bababir olan kızkardeşi ve bababir olan erkek kardeşi kalırsa, kadın malın 1/4´ini alır. Dedenin, geriye kalan malın 1/3´ini alması dede için daha yararlıdır. 1/4´den sonra geriye kalan malın 1/3´i terekenin yarısı eder ki onu da ana-bababir olan kızkardeş alır, bababir olan kardeşlere ise birşey kalmaz. Eğer dedenin payında ana-bababir olan kızkardeşe terekenin yarısından az kalırsa dede onu alır, kızkardeşe birşey kalmaz. Bunun misali de şudur: Öl**n kadın olur da geride kocası, dedesi, ana-bababir olan iki erkek kanişi kalırsa, terekenin yarısını koca alır. Ana-bababir olan kizkardeş bababir olan iki erkek kardeşi dedeye karşı kullanırsa dedenin 1/6 veya geri kalanın 1/3´ini alması dede için daha kârlı olur Yarıdan ve 1/6´den sonra geriye malın 1/3´i kalır, onu da ana-bababir olan kızkardeş ahr. Oysa bu, yandan daha azdır. Bababir olan erkek kardeşler ise sakıt olur, çünkü onlara terekeden birşey kalmamıştır. Bazen bababir olan kardeşlere, ana-bababir olan kızkardeşin payından birşey kahr. Bunun misali dört zeyd meselesidir. Bu mesele Zeyd b. Sabit´e nisbet edildiği için ez-Zeydiyyâtu´l-Erbaa denilmiştir. Şimdi bu dört meseleyi beyan edelim:
I. Mesele
Buna el-aşeriyye meselesi de denir. Bu meselede ölen kişinin geride dedesi, ana-bababir olan kızkardeşi ve bababir kardeşi kalmıştır. Burada dede için en kârlı olan taksimattır; dede 2 hisse, bababir olan kardeş de 2 hisse, ana-bababir olan kızkardeş ise 1 hisse alır. Fakat ana-bababir olan kızkardeş dedeyi işin içinden çıkarır, sonra bababir olan kardeşin hissesini dedeye saydıktan sonra onun hissesini ahr. Ona burada terekenin yarısından sonra geriye ne kalırsa o düşer. Meselâ tereke 10 lira olursa, dede 4 lira, ana-bababir olan kızkardeş 5 lira alır ki bu terekenin yarısıdır, bababir olan kardeş ise geriye kalan 1 lirayı alır.
II. Mesele
Bu meseleye el-Mes´eletü´l-İşriniyye denir. Bu meselede ölen kişinin geride dedesi, ana-bababir olan kızkardeşi ve bababir olan iki tane kızkardeşi kalmıştır. Burada da dede için kârlı olan taksimattır. Terekeyi ” 10 hisse üzerinden farzedersek dede 4 hisse alır, ana-bababir olan kızkardeş terekenin yarısını ahr, geriye kalan malı da bababir olan iki kızkardeş ahr. Terekenin 20 lira olduğunu düşünürsek, 8 lirasını dede, 10 lirasını ana-bababir olan kızkardeş, geriye kalan 2 lirayı da bababir olan iki kızkardeş ahr.
III. Mesele
. .
Bu meseleye Muhtarâtu´z-Zeyd adı verilir. Bu meselede ölenin geride annesi, dedesi, ana-bababir olan bir kızkardeşi, bababir olan bir erkek kardeşi ve bababir olan bir kızkardeşi kalmıştır. Burada malın 1/6´ini anne alır. Çünkü kızkardeşler birden fazladır. Dedenin ise taksimatla almasıyla annenin payından sonra geriye kalanın 5/1´ini alması eşittir. Böylece dede geri kalanın 1/3´ini alır. Ana-bababir olan kızkardeş, erkek kardeşi ile kızkardeşini dedeye karşı kullanır, sonra, malın yarısını alır, geriye kalan malı da bababir olan erkek kardeşle bababir olan kızkardeş alır; erkek kardeş 2 hisse, kızkardeş ise 1 hisse alır. Terekenin 54 lira olduğunu farzedersek, anne 9 lira alır, çünkü_ malın 1/6´i bu kadardır. Dede 15 lira alır, bu da malın geri kalan kısmının 1/3´idir. Ana-bababir olan kızkardeşler, bababir olan erkek kardeş ile bababir olan kızkardeşi dedeye karşı kullanarak 27 lira alırlar ki bu terekenin yarısıdır. Bunlardan sonra geriye 3 Üra kalır; 2 lirasını bababir olan erkek kardeş, 1 lirasını da bababir olan kızkardeş alır.
IV. Mesele
Bu meseleye Tis´miyyetu´z-Zeyd adı verilir. Burada ölen kişiden geriye annesi, dedesi, ana-bababir olan kızkardeşi, bababir olan iki erkek kardeşi ve bababir olan bir kızkardeşi kalmıştır. Burada anne 1/6 alır, dede annenin payından sonra geriye kalanın 1/3´ini alır. Bu, dede için taksimattan ve 1/6 almaktan daha kârlıdır. Ana-bababir olan kızkardeş malın yarısını alır. Geriye kalan malı da bababir olan erkek kardeşler ahr. Terekenin tamamını 90 lira kabul edersek annenin hissesi 15 liradır ki bu, malın 1/6´idir. Dedenin hissesi 25 liradır ki bu da annenin payından sonra geriye kalan malın 1/3´idir. Ana-bababir olan kızkardeşin payı ise 45 liradır ki bu da terekenin yansıdır. Geriye kalan 3 liranın 2 lirasını bababir olan erkek kardeş, 1 lirasını da bababir olan kızkardeş alır.
Ekderiyye Meselesi
Âlimler şöyle demişlerdir: ´Kızkardeşe -ister ana-bababir olsun, ister bababir olsun- dede ile beraber muade meselelerinden başka pay verilmez, ancak eî-Ekderiyye meselesi bundan hariçtir´.
el-Ekderiyye meselesi şudur: Ölen kadının geride kocası, annesi, ana-bababir veya bababir kızkardeşi ve dedesi kalmıştır. Buna el-Ekderiyye denilmesinin sebebi, ashabın feraiz ilmini en iyi bileni olan Zeyd b. Sabit´in fikrini bulandırmasıdır. bu bakımdan el-Ekderiyye bulanık (karışık) olan mesele´ demektir.
Bazdan ise şöyle demişlerdir: ´Bu meseleye el-Ekderiyye isminin verilmesinin sebebi, ölen kadının Ekder kabilesinden olmasıdır´. Allah hakikati daha iyi bilir.
Bu meselede koca, terekenin yarısını, anne 1/3´ini ahr. Koca ile annenin payı çıktıktan sonra 1/6 kalır. Bu durumda dede için en iyi olan kalan 1/6´i almasıdır. Zira dedenin hissesinin 1/6´den az olmaması gerektiğini söylemiştik. Burada kıyasen kızkardeş pay alamaz, çünkü geride birşey kalmamıştır. Kızkardeş, tıpkı anâ-bababir olan erkek kardeşin durumuna düşmüş oluyor, kızkardeşin yerinde erkek kardeş olsaydı o da hiçbirşey alamayacaktı. Fakat Şafii mezhebinin âlimleri bu meselede kızkardeşe terekenin yarısını vermişler ve bunu pay olarak kabul etmişlerdir. Çünkü kızkardeşin asabeliği dede ile ortadan kalkar ve onu hacbedecek (mirastan mahrum edecek) bir kimse de yoktur. Ancak Şafii mezhebi âlimleri bu hükümden sonra kızkardeşin payını dedenin payına katarak 2 payın dede ile kızkardeş arasında taksim edilmesine; ona malın 1/3´inin veya 2/3´sinin verilmesine hükmetmişlerdir.
Bunu da aralarındaki asabeliği dikkate alarak kızkardeşin dedenin üç misli almaması için yapmışlardır.- Çünkü kızkardeşin dededen üç kat fazla alması doğru değildir. Çünkü ikisi dedeye nisbeten aynı derecededirler. İşte bu nedenle Şafii uleması her iki tarafı da gözeterek bu meseleyi bu şekilde hükme bağlamışlardır. İşte buna binaen koca terekenin yarısını, anne 1/3´ini, dede 1/6´ini, kızkardeş de yarısını alır. Bu paylarla mesele avledilir ve onların payları inceltilerek artırılır. O zaman kocaya malın yansı düşer ki bu 3 paydır. Anneye 1/3´i düşer, bu da 2 paydır. Dedeye 1/6 düşer ki bu 1 paydır. Geriye kalanın yarısı da kızkardeşe verilir, bu ise 3 paydır. Böylece paylar 9´a ulaşır. Sonra dede ile kızkardeşin paylan birleştirilir ve dede 2 hisse, kızkardeş de 1 hisse alır. (Mesele avledilmek suretiyle) tereke 27 hisseye ayrılır. Bunun yarısı av! yapılmış olarak kocaya, 1/3´i avl yapılmış olarak anneye verilir ki bu 6 hissedir. Geriye kalan 12 hissenin 4´ü kızkardeşe, 8´i de dedeye verilir. Bu hüküm asabe yapmak kaidesi gereğince verilmiştir. Bu, dede ile beraber bulunan kızkardeşin mirasının aslıdır. Allah hakikati daha iyi bilir.
Hünsa-ı Müşkil´in Mirası
Hünsa kelimesi, inhinâs kökünden gelmekte ve kırılmak, katlamak, kırıtmak mânâlarına gelir. Müşkii kelimesi ise şekeîe emru şükülen maddesinde alınmıştır ve eşkele ´iş kanşti, açıklanmadı´ anlamına gelir.
Hünsa-ı müşkiTin ıstılahı mânâsı ise bir insanda hem erkeklik, hem de kadınlık uzvunun bulunmasıdır veya bir insanda bulunan cinsel organın erkeğinkine de, kadminkine de benzememesi ve o mahalden sidik çıkmasıdır.
Hünsa´nm Kısımları
Hünsa, biri hünsa-ı müşkii, diğeri hünsa-ı gayr-ı müşkii (müşkii olan ve olmayan hünsa) olmak üzere iki kıSma aynlır.
Hünsa-ı gayr-ı müşkii (müşkii olmayan hünsa), kendisinde erkeklik veya kadınlık sıfatlarından birinin ağır bastığı kişidir. Meselâ erkeklik tarafı ağır basan, evlenen ve çocuğu olan kişi kesin olarak erkek kabul edilir. Kadınlık tarafı ağır basan, evlenip hamile kalan kişi de kesin olarak kadın kabul ediiir.
Hünsa-ı müşkii ise erkekliği veya kadınlığı belli olmayan kişidir. Bu tür kişilerin erkeklik veya kadınlık tarafının tercih edilmesinin alâmetlerini fakihler saymışlardır. Meselâ menisi gelirse erkek olduğu kabul- edilir, hayız görürse kadın olduğu kabul edilir veya kadınlara ilgi duyarsa erkek olduğu, erkeklere ilgi duyarsa kadın olduğu kabul edilir.
Bugün tıb o kadar ilerlemiştir ki artık bir kimsenin hünsa-ı müşkii olarak kalma ihtimali çok azdır. Fakat doktorların erkeklik veya kadınlık tarafının hangisinin ağır bastığına karar veremedikleri bir durum olursa, bu hünsa-ı müşkil´dir.
Hünsa-ı Müşkil´in Miras Durumu
Bir kişi hünsa-ı müşkii olursa, baba, ana, dede ve nine olması söz-konusu değildir. Zira bunlardan biri olursa miras durumu apaçık ortaya çıkar. Hünsa-ı müşkil´in karı veya koca olması sahih olmaz. Bu durumda hünsa-ı müşkil´in miras durumu şu cihetlerden birine göre takdir edilir: Evlatlık cihetiyle, kardeşlik cihetiyle, amcalık cihetiyle veya velâ yoluyla.
İzahlar
1. Hünsa-ı müşkil´in mirastaki payı -erkek veya kadın olmasıyla-değişmiyorsa ve mirasçılar da -erkek olsun, kadın olsun- bundan etkilenmiyorlarsa, tereke normal şekilde (tabii mecrasında) taksim edilir. Bunun nasıl olduğunu izah etmiştik.
Meselâ mirasçılar anne, ana-bababir olan kardeş ve anabir olan hünsa´dan ibaretse, miras sanki hünsa yokmuş gibi taksim edilir. Çünkü hünsa´nın, ister erkek, ister kadın olsun burada payı değişmez. O her durumda terekenin 1/6´ini alır. Çünkü annenin çocuğu -ister erkek, ister kaduî olsun- terekenin 1/6´ini alır. Ortada birden fazla kardeş olduğu için anne de l/ö S.hr- Geriye kalan malt ise asabe sıfatıyla ana-bababir olan kardeş alır.
2. Hünsa´nın erkek veya olması halinde bir sıfatıyla miras alacak, diğer sıfatıyla da miras alamayacak olursa, hünsa´nın durumu (erkeklik veya kadınlığı) kesinleşinceye kz&ır kendisine mirastan pay verilmez veya mirasçılarla anlaştığı takdirde anlaştı^1 miktar verilir.
Kadın mirasçıların bazıları erkek, erkek mirasçıların o bazıları kadın olup mirastan pay alamayacak olsalardı, hünsa´ya mirastan bii´^J verilmezdi. Meselâ ölen kişinin geride hanımı, amcası ve kardeşinin )isa bir çocuğu kalmışsa, kadın 1/4 alır, hünsa´nın erkek veya kadın olmasr onun payını etkilemez. Amcaya ise hünsa´nm durumu müşkii oldukça birşey verilmez; zira hünsa erkek kabul edilirse amca mirastan mahrum edilir. Bu durumda hünsa-ı müşkil´e de mirastan birşey verilmez, çünkü onun kadın olması sözkonusudur ve kardeş kızının mirasta hissesi yoktur.
Bu durumda terekenin üç tane 1/4´i bekletilir; hünsa erkek çıkarsa o ´malı kendisi alır, kız çıkarsa o malı amca alır.
3. Hünsa´nm kadın veya erkek olması miras payını değiştirirse ve hünsa ile beraber olan mirasçıların paylan da değişirse, bu değişiklik dikkate alınarak mirasın bir kısmı taksim edilir, geri kalan kısım ise hünsa´nın durumu açığa çıkıncaya kadar bekletilir. Hünsa´nın durumu kesinleşince duruma göre miras payları dağıtılır veya hünsa diğer mirasçılarla anlaşıncaya kadar tereke bekletilir.
Meselâ Ölen kişinin geride bir oğlu, bir de hünsa-ı müşkil çocuğu kalırsa, hünsa´nın erkek olması halinde tereke iki kardeş arasında eşit bir şekilde taksim edilir. Hünsa kız olursa tereke´nin 2/3´si erkek çocuğa, 1/3´i de kıza verilir. Bu durumda hünsa kız olarak kabul edilir ve tereke´nin 1/3´i verilir, hünsa´nın erkek olma ihtimali de dikkate alınarak erkek kardeşe malın yarısı verilir. Tereke´den geriye kalan ise hünsa-ı müşkil´in durumu kesinleşinceye kadar bekletilir; hünsa erkek çıkarsa o malı alır, kadın çıkarsa o malı erkek kardeşi alır. Eğer hünsa´nın durumu açığa çıkmazsa, kardeşiyle anlaşarak geriye kalan o malı paylaşırlar.