Ashabın Müşriklerden Çektiği Eziyetler
– Said b. Cübeyr şöyle anlatıyor: Abdullah b. Abbas’a
“Sahabe dinini bırakmak için mâzur sayılacak derecede müşriklerden eza görürler miydi ” diye sordum. Bana
“Evet, andolsun, onlar bir sahabeyi o kadar döverler, o kadar aç ve susuz bırakırlardı ki, başına gelenin dehşetinden onun ayakta durmaya gücü kalmazdı” dedi. Böylece onların istediği sözü söylemek zorunda kalıyordu. Ona
“Lat ve Uzza, Allah’tan başka iki ilah değil mi ” derlerdi. O da
“Evet” derdi. Hattâ onların elinden kurtulmak için, yanlarından geçen bir böceği gösterip
“Bu böcek senin ilahın değil mi ” dediklerinde, o da
“Evet” demek zorunda kalırdı.[1]
——————————————————————————–
[1] Bidaye, III/59 (İbn İshak, Sa’id b. Cübeyr’den)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/295.
Hz. Peygamber İle Ashabının Hicretten Sonraki Durumları
– Hz. Peygamber ve ashabı Medine’ye hicret ettiğinde, ensar onları bağırlarına bastı. Arapların hepsi onlara düşman oldu. Bu yüzden onlar da gece gündüz silahlarını yanlarında taşımaya başladılar. Bundan dolayı ruhları sıkılmaya başladı ve
“Ne zaman korkusuz ve güvenli bir hayata kavuşacağız ” dediler. Bunun üzerine Allah Teâlâ “Allah sizden iman edenlere ve salih amel işleyenlere vaadetti ki, onları yeryüzünde halife kılacaktır”[1] ayetini indirdi.[2]
——————————————————————————–
[1] Kenzü’l-Ummal, I/259; Heysemi, VII/83
[2] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/295.
Zatu’r-Rika’ Savaşı ve Hz. Peygamber ile Ashabının Çektiği Eziyetler
Ebu Mûsa el-Eş’ari şöyle anlatıyor: Peygamber’le beraber savaşa çıktık. Altı kişiydik. Bizim bir devemiz vardı. Ona sıra ile biniyorduk. Ayaklarımız delindi. Benim her iki ayağım hem şişti, hem de tırnaklarım düştü. Bu yüzden ayaklarımıza çaputlar bağlıyorduk. İşte o gazveye bundan dolayı ‘Zatu’r-Rika’ denilmiştir.[1]
——————————————————————————–
[1] Kenzü’l-Ummal, V/310; Ebu Nuaym, Hilye, I/260, (Burada ayrıca şu ek vardır: Ebu Bürde, Ebu Musa bu savaşı bize anlatırken “Her şeyi anlatmak istemiyorum. Allah emeğimizi boşa çıkarmasın” dedi. Bundan, Ebu Musa’nın, başından geçen her şeyi anlatmak istemediğini tahmin ettim.)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/295.