İmam Zeynelabidin (k.s.) :
Allah ım, çocuklarımın kalmasıyla, onları benim için ıslah etmekle ve benim onlardan yararlanmamla bana minnette bulun. Allah ım, benim için onların ömrünü uzat; (dünyadaki) sürelerini çoğalt; küçüklerini yetiştir; güçsüzlerini güçlendir; bedenlerini, dinlerini ve huylarını sahih ve salim kıl; canlarına, vücutlarına ve benim için önemli olan her şeylerinde onlara sağlık ver ve benim elimle rızklarını bol et.
Onları; iyiler, takvalılar, görenler, işitenler, sana itaat edenler, dostlarını sevenler, onların iyiliğini isteyenler, tüm düşmanlarına karşı çıkan ve onlara buğzedenler kıl. Âmin.
Allah ım, onlarla pazımı güçlendir; eğriliğimi düzelt; sayımı çoğalt; meclisimi süsle; anımı dirilt; gıyabımda onlarla bana yet; hacetime ulaşmakta onlarla bana yardım et; onları beni sevenler, bana acıyanlar, bana yönelip benden yüz çevirmeyenler, bana karşı doğrular, sözüme bakanlar, sözümden çıkmayanlar, beni incitmeyenler, bana muhalefet etmeyenler ve bana karşı suç işlemeyenler kıl.
Onları eğitip yetiştirmekte ve onlara iyi davranmakta bana yardım et; kendi katından onlarla (mevcut olanlarla) birlikte bana erkek çocuklar da ver; bunu hakkımda hayırlı kıl ve senden istediklerime ulaşmakta onları bana yardımcı kıl. Beni ve soyumu kovulmuş şeytandan koru. Çünkü sen bizi yarattın; (iyilikleri) bize emrettin; (kötülüklerden) bizi sakındırdın; bizi emrettiklerinin sevabını kazanmaya özendirdin; emrine muhalefetin cezasından korkuttun; bize hile yapan bir düşman yarattın; bizi ona musallat etmediğin yönlerden onu bize musallat ettin ; onu göğüslerimize yerleştirdin; kanımızla birlikte damarlarımızda akıttın; biz gaflet etsek de o etmemekte; biz unutsak da o unutmamakta; senin cezalandırmandan bize güven vermekte; senden başkasından bizi korkutmakta; çirkin bir işe niyetlendiğimiz zaman bizi onu işlemeye cüretlendirmekte; iyi bir işe niyetlendiğimiz zaman bizi ondan alıkoymakta; nefsani tutkularla bize dokunmakta; şüpheleri gözlerimizin önüne dikmekte; vaadde bulunduğu zaman yalan söylemekte; bizi arzularla oyaladığı zaman sözünde durmamakta. Şu halde, eğer sen, onun hilesini bizden geri çevirmezsen, bizi saptırır ve eğer bozgunculuğundan bizi korumazsan, bizi (doğruluktan) kaydırır.
Allah ım, bizi kendi sultana alarak şeytanın sultasından kurtar ve sana yalvarışımızın çokluğuyla onu bizden alıkoy; böylece onun hilesine karşı senin koruman altında olalım.
Allah ım, tüm isteklerimi bana ver; hacetlerimi reva et; icabeti benim için garantilediğin halde onu benden esirgeme; dua etmemi emrettiğin halde duamı geri çevirme; dünya ve ahirette bana yarayacak, hatırımda olan veya unuttuğum, dile getirdiğim veya sakladığım, açıkladığım veya gizlediğim her şeyi bana ihsan et. Bütün bunlarda, senden yardım isteyerek kendini düzeltenlerden; senin katında arayarak başarıyı bulanlardan; sana güvenerek muradına erenlerden; sana sığınarak korunanlardan; seninle alış-veriş yaparak kazananlardan; izzetinle güven bulanlardan; fazlından kendilerine bol helal rızk verilenlerden; bağışın ve kereminle zengin olanlardan; seninle zilletten izzete kavuşanlardan; adaletinle zulme uğramayacaklarından emin olanlardan; rahmetinle belalara karşı bağışıklık kazananlardan; zenginliğinle fakirlikten zenginliğe erişenlerden; korumanla günahlardan, kaymalardan ve hatalardan korunmuş olanlardan; sana itaat ederek hayra, rüşde ve doğruya muvaffak olanlardan; kudretinle günahlarla aralarına perde çekilenlerden; sana karşı gelmenin her türlüsünü bırakanlardan ve senin komşuluğunda yer alanlardan kıl beni.
Allah ım, tevfikin ve rahmetinle bütün bunları bize ver; cehennem azabından bizi koru, kendim ve çocuklarım için dünya ve ahirette istediğimin aynısını, erkeğiyle kadınıyla tüm müslümanlara ve mü minlere de ver. Hiç kuşkusuz, sen yakınsın, icabet edensin, işitensin, bilensin, affedensin, bağışlayansın, şefkatlisin, acıyansın.
Ve, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.